Dolayısıyla, 12 yıllık eğitim önerisinin de ÖDP anlayışının iddia ettiği gibi bir alternatif üretme yanı yoktur. Yine mevcut türban çatışması tarif edilerek, deniyor ki, "Özgürlükçü sol bu kamplaşmanın karşısına üçüncü yolu çıkarıyor: Özgürlükçü laiklik." Ek olarak, devletin bütün dinlere eşit mesafede olması, Sünniliği desteklememesi de alternatif diye öneriliyor.
Bunların bir kısmı, örneğin toplumun belli kesimlerinin, demokratik talepler olarak gündeme getirebileceği talepler olabilir. Fakat, bu taleplerin mevcut kesimlerin çatışmasının karşısında bir üçüncü yol, bir alternatif olma özelliği zerre kadar yoktur.
Tersine, bu önerileri bir alternatif gibi sunmak mevcut çatışmanın niteliğini de anlamamış olmayı gerektirir. Örneğin 12 yıllık eğitimi, aynı şekilde AKP'de uygulayabilir, CHP'de uygulayabilir. Bunun ismini onlar da "temel bilimsel eğitim" koyabilir. Ve örneğin AKP'nin elinde 12 yıllık zorunlu eğitim, tam da dinci kadrolaşmaya hizmet edecek şekilde bir araç olabilir. Dolayısıyla bu önerileri alternatif olarak getirmek, bir alternatif önermemektir. Düzeniçi düşünen anlayış aslında bir alternatif önermemenin politikasını yapmaktadır.
Sorunu sistemden bağımsız değerlendiren bakış açısı, laiklik değerlendirmesinde de kendini gösteriyor. Sanki, mevcut sistemdeki baskı "laiklik" kavramından kaynaklanıyormuş gibi, alternatif olarak "özgürlükçü laiklik" öneriyor. Bugün ülkede laiklik adına baskı uygulanıyorsa, bu laiklik baskıcı olduğu için değil sistemin niteliğiyle ilgilidir. Ya da bu sistem içinde "özgürlükçü laiklik" denildi diye otomatikman, özgürlükçülük gelmez.
Fakat, ÖDP anlayışı geçmişte "özgürlükçü sosyalizm" tanımı yaparak, sosyalizmin baskıcı bir sistem olduğu propagandalarına hizmet ettiği gibi şimdi de, dinciliğin "laiklik baskıcılıktır" çerçevesinde yaptığı propagandaya destek vermiş, dahası kendisi bir alternatif görüş ortaya koyamamış olmaktadır.
Eğer AKP politikalarına bir alternatif üretilecekse, bu mevcut sistemin dışında bir alternatif olacaktır.
2008.02.10