kıçı kırık burjuvayı en iyi tarif eden tanımdır sonradan görme. bir kere kendisine burjuva dendiği için sevinir bu. manasını bile bilmez. bizim ezik toplumumuzda zengin diye sayılıp sevilen yatıyla teknesiyle adam yerine geçen ne kadar tırt adam varsa bu kategoriye mensuptur. kültür sanattan anlamaz ama satın almaya çalışır. allahı bilmez, arasa bulamaz. ama tasavvufa bayılır. ona da olsa olsa mercan dede, elif şafak falan vesilesiyle bayılır. osmanlı'nın nasıl bir miras olduğundan bihaberdir ama evine gitsen laleli minderler, vitrün üstü ibrikler, bakırdan kahve takımları.. kütüphanesini masif mobilyadan yaptırır ama içindeki an ağır kitap orhan pamuk'un yazdığıdır. turistlik gezi olsun diye beyrut'a gider. binalardaki delikleri görünce fotoğrafını çeker. burada askere gidip ölen yakını olmamışdır. yazları memleketinde geçirecekse golf oynamak için gloria'ya gider, lacoste giyer. hayatta hiçbir becerisi ve vasfı olmayan yavrusuna balat'ta, fener'de, galata'da falan atölye açar. louis vuitton çantadır bu, burberry pardösüdür, chanel'dir, prada'dır. herkes yüzüne güler bu kişinin; hürmet eder, saygı duyar. arkası önü hep güçtür. parası, gücü olduğu sürece de dünyanın en iyi, en çok dostu olan iş adamıdır, kadınıdır. ama ne yaparsa yapsın doymaz. çünkü altyapı eksikliğinden muzdariptir bu kişi. üstüne altın kaplamalı tuvalet yap bunun yine de bok kokar.