hocası erbakan'dan öğrenmediği aşikardır, bu yüzden de nerden öğrendiği konusunda fikir yürütmek zordur. çünkü, erbakan daha önceleri abd'de geçerli olan laiklik sistemini çok beğendiğini ve türkiye'de de bunu istediğini bildirmiş.
şimdi amerika'da geçerli olan laiklik kavramını yakından tanımak adına 1947 yılında amerikan yüksek mahkemesi'nin yaptığı yoruma bakalım:" ne bir eyalet, ne de federal hükümet bir kilise kurabilir. bu yönetimler, bir dine veya dinlerin hiçbirine yardım edemezler, bir dini, diğerine tercih edemezler. kimseyi iradesine aykırı olarak bir kiliseye gitmeye zorlayamazlar. kimse dinsel inanışları ve inanmayışları nedeniyle veya kiliseye gidip gitmediği için suçlanamaz. dinsel faaliyetler ve kurumlar, hangi adı alırlarsa alsınlar, dini öğretim ve uygulama için hangi yolu seçerlerse seçsinler, miktarı ne olursa olsun, vergi geliriyle desteklenemezler. eyaletler ve federal hükümet, açık veya gizli olarak, dinsel örgütlerin ve grupların hiçbir faaliyetine katılamaz. bu grup ve örgütler de aynı şekilde devletin faaliyetine katılamazlar."
yani, erbakan'ın abd'deki laiklik sisteminden anladığı eğer yukarıdaki alıntı ise şayet öğrencisi bu dersini kaçırmış ve başka bir yerde öğrenmiş olsa gerek. kafa karışıklığı bundandır.
