para ver bana dünyanın en büyük aşkını vereyim sana gibi kafiyeli idi orjinali ama, ah şu yasakçı zihniyet işte. izin vermedi, bir karakter uzunmuş. çare tükenmez, değil mi, kuzular?
bir cehennem tanrısı aforizmasıdır. malum cehennem tanrısı, karması yerlerde sürünen bir yazardır, ee sizler de duygusal insanlar olduğunuzdan, paranın her şeyi satın alamayacağını savunduğunuzdan ilk önce eksi oy vereceksiniz. kahin mi oldun bre garfield! peh peeh, peeehh...
bugünlerde bütün başlıkları gereksiz, konuyla alakası olmayan yazılarla kalabalıklaştırıyorum. neden yapıyorum bilmiyorum. ama siz de yapın, hoş valla.
ben de sizin gibi ilk duyduğum da, siktir lan dedim. diyemedim ama içimden geçti hani. malum büyüğümüz. e bir de akrabalık olunca tam bir çıkmaza giriyor iş. ağzından çıkmak üzere olan sözü yutuyorsun. bundan nefret etsen de...
hatta içiniz ferahlasın, 'sen bana aşk'ı ver, ben sana dünyanın en büyük servetini vereyim' dedim. yani ben de yok dedim, parayla satın alamazsın. ama alınıyor yahu, vallahi alınıyor. o lanet banknotlar yok mu, insanların uğuruna birbirlerini öldürdükleri... vallahi satın almaya yetiyor her şeyi.
ne? o zaman g.tümü de mi veririm? yok işte demek istediğim tam tersi. parayı verirsem, g.tünü bile verirsin.
tecrüyle söylenmiş olduğunu kabul ettim, hak verdim. varsa pulun, herkes kulun arkadaş. gerisi de siktiriboktan sözlüklerde, sikko sözlük yazarlarının, dandik ayarları?