Dinlerin tanımına göre; Havva ile çocuk yapıp, yaptıkları çocuklar kendi kardeşleri ile ensest ilişkiye girerek çoğalsın, insan oluşsun, sonra bu insanlar sırf bu dünyada tanrıya eğilip kalkıp ibadet etsin, sonra diğerine göçüp ödülünü alsın diye! Hem de insan denen canlının evrenin dengesinde hiç bir katkısı olmadığı gibi üstüne bir de bütün bu dengenin içine sıçıp bıraktığı halde!!
Örneğin tenya, solucanın bile Evrenin/Doğanın çarkında bir dişli konumu vardır. Bu dişli olmadan denge olmaz. Ancak insan bu çarka sokulmuş çomak gibidir. Bütün mekanizmanın içine sıçıp bırakır. Tespit edile bilmiş hiç bir faydası yoktu.
Tabi bu dinlerin insanın yaratılışına dair iddia ettikleri mitoloji yönünde bakılınca böyle. Bilimsel açıdan bakınca insan bütün hayvanlar arasında belirli bir dönemden sonra yaşamın şartlarına ayak uydurmak maksatlı ayağa kalkması, belirli tesadüfler sonucu pişmiş yiyecek yemeye giden yola sapması, bunun beyninde nöron sayısını yükseltmesi, zeka seviyesinin gelişmesi, haliyle hayvanlara oranla gereğinden çok fazla beyinsel evrim geçirmesi sonucu, gereğinden fazla çoğalması engellenememiş, haliyle evrende oluşabilecek en vahşi, acımasız ve gereksiz canlı ortaya çıkmıştır.