Peygamberin vefatıyla birlikte sürekli olarak çeşitli çalkantılarla ve dış kaynaklı saldırılarla yıpratılmaya çalışılan islam toplumunun ilkesel duruşu günümüze gelene dek ciddi yaralar almıştır. Fakat son iki yüz yıldır kendisini gösteren ve önüne gelen toplumları asimile eden modernizm islam toplumunu da hedef tahtasına oturtmuş ve islam toplumunun üzerindeki dinin etkisini kırmaya yönelik çok farklı yöntemler denemiştir. Modernizm tıpkı dinin yaptığı gibi her alanda mücadele etmiş ve özellikle son dönemlerde Müslümanları etkisi altına almıştır. 20. yüzyıl baştan sona ve 21. yüzyılın ilk yılları Müslümanların yenilgilerine sahne olmuş ve Müslüman toplum kendi özünü oluşturan dininden uzaklaştıkça her alanda tökezlemiştir. Müslümanlar, içinde bulundukları zamanın, mekanın ve çevresindeki gerçekliklerin farkına bile varamadan sıkı bir ‘’modern olgular’’ ve sözüm ona ‘’ilkelere’’ maruz kalmıştır. Tabi modernizmin getirdiği en büyük belalardan biri olan ve kapitalist bir olgu olan ''geçim derdi'' de Müslüman toplumu adeta çaresiz ve hareketsiz bırakmıştır.