bursa podyum park ta cinemaximum da izleyip keyifli bir gece geçirmeme sebep vermiş güzel filim.
özellikle cine maximum kantinin de 2 adet kutu kolanın 13.50 tl olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. bursa nın en iyi salonu olmuştur benim gözümde kent meydanı avşar sinamalarından bizi kurtardı ya gerisi pekte önemli değil.
öncelikle bir yazılım mühendisinin elinden çıkan kitaptan uyarlama yapılarak beyaz perdeye aktarılması sinamanın kalitesini biraz daha artırmış, her ne kadar kitabında hesaplarmalardan canın sıkılsa da filimde bunu es geçmişler. he güzel olmuş orası ayrı.
özellikle hayatta kalma mücadelesi gerçekten taktir edilesi.
matt abimizin oyunculuğuna söyleyecek hiç bir şeyimiz yok. zaten kendisi holivudun en çok kazandıran aktörü. bu tür sinama filimleerinde (kasvetli, tek oyunculuk) özellikle ana karakter iyi oyuncu olmak zorunda yoksa filmin yarısında çıkmak zoruna kalabilirisniz.
mark'ın(matt) aklına patfinder(97 yılında mars'a gönderilen ilk insanız hava aracı) bulup onun üzerinden msajlaşması gerçekten çok etkiliyeci. ve dünya ile canlı yayında yazışırken (32 dakika süren bir mesaj alıp vermek) abd başkanına ciddi ciddi analı bacılı küfür etmesi güldürdü...
sonlara yaklaşırken mark ı öldü diye bırakıp mars'tan ayrılan ekibin tekrar onu kurtarmaya gelmesi için dünya da hesap yapan adamların "erlond görüşmesi" dediğinde sean bean içten gülmesi beni taaaa lord of the rings e götürmüş ve bir an için de olsa "it is a gift" repliğini söylemesini bekletirmiştir. orası ciddi anlamda komik ve hafızaları canlı tutan bir öğreydi. o da güzel olmuş.
filmin sonlarına doğru "iron man gibi geliyorum " deyip sol elini bıçak ile kesip kapsülden çıkması da süper ötesi bir sahneydi.
özetle güzel ama asla intersaller olmayan bir yapıt olmuştur.