türbanın dinin "tüm" gerekleri içinde olduğunu ispatlayana uludağ gazoz ısmarlayacağım.
islam'ın 5 temel şartı vardır ve tüm gerekleri bu 5 şarttadır.
faiz, yetim hakkı yemek, yalan söylemek, haram yemek, iftira etmek gibi eylemler dinde alenen yasaklanmışken, türban takmak veya örtünmek açık bir emir değilken bunu "dinin tüm gerekleri" içine sokmak, bazılarının adını fetvacıya çıkardığı deniz baykal'ın söylediği gibi, kelime-i şehadetle eş değer tutmaktır.
dünyanın en büyük reel faizini uygula, vatandaştan aldığın vergiyi kendi siyasi emellerin için sonuna kadar sömür, parti mitingleri için gittiğin şehirlerdeki gezilere birkaç makam ziyareti ve açılış ekle devletin her türlü olanağını kullan, bir söylediğini ertesi gün yalanla alenen yalan söyle, dünya literatürüne geçecek türden bir zenginleşme yaşa üstelik üretmeden(!), yolsuzluklar alsın başını yürüsün, naylon fatura düzenlemekten -sahtekarlıktan- yargılanan biri bakan olsun ve bakan olduktan sonra işlenen suçları affet, devlet olanaklarını hısım akrabayı zengin etmek için kullan, sonra de ki, "ben dindarım" dinin tüm gerekleri içinde de 1. sırada türbanı gör. islam dini bu kadar basit bir din mi ki, bütün pisliklerin üstünü türban örtsün. islam dini bu kadar basit mi şekilcilikle yaşansın?
sonuç olarak bu anlayışla sokulacağı yere kadar girecektir. necip türk milleti yumuşak karnı olan dini inancından dolayı da yesin şamarı.
