elimde fırsat olsa ilk yapacağım şey. yok ama fırsatım. beynimin ve zihnimin yüzde 3 ünü kullanan ben, ortadayım işte. "insanlıkkkkkkk" diye bağırıyorum yıllardır. kimin umrunda? kim duyuyor?
"lan diyorum" bazen, "yaşlıları ve küçük çocukları aralarından seçip, tüm insanlığı dev bir çukura indirmeliyim. binlerce litre benzini üzerlerinie döküp, en sonunda kendim de dahil hepsini yakmalıyım."
"ey tanrım, işte cehennemin. ölmeden ayağıma getirdim cehhennemini. peki ya sen? sen neredesin? çekilen acıların, kırılan hayallerin, insanlara bağlanan ümitlerin, yaRINLARIN YOK OLMASININ, BiR KEZ OLSUN AŞIK OLAMAYIŞlarIN, VARLIĞIMIN, YOKLUĞUMUN, NEDENSiZ ŞiDDETiMiN, iNSAN OLDUĞUM iÇiN insanlıktan utandığımın en canlı tanığı olaN SEN, nelerdesin? yıllardır nerelerdeydin?"
ey tanrı!...
cevap vermez ama. cevap veremez. benim derdim hiçbirinizle değil, asalaklar. benim derdim; evreni varedenle. sizlerin içine insanı hırslar koyan o varlıkla. benim derdim; sizleri defolu yaratıp da "en kutsal varlığım insanlardır" diyen, çok berbat bir yönetmen olan tanrı'yla.
yok ama ortada.
sizler sokaklardasınız. sizler evlerinizde. sizler iş yerlerinizde. sizler her yerdesiniz. sizler ki, asıl yerinizde değil de sahil kenarlarında, şezlonglardasınız.
insanlık! sizler cehennemliksiniz.
ah ben tanrınız olacaktım ki. nasıl kahrederdim sizi. nasıl cezalandırırdım her birinizi. günahkar olup olmamanız farketmez. nasıl yakardım canınızı.