uyandığında şafak sökmemişti. içindeki sıkıntı daha fazla uyumasına izin vermiyordu. bulunduğu zamandan beri yaşadığı bu köy onun için yeni bir yurt olmuştu adeta. kendini onlardan biri gibi hisseiyordu. tek farkı omuzkarından çıkıp yere kadar uzanan kanatlarıydı. köylüler onun bu haline alışmıştı ama o yine de yabancılardan rahatsız olduğundan pelerin giyiyordu...
aniden bir çığlık sessizliği yırtarak kulaklarına ulaştı. daha sonra diğerleri eklendi bu sese. anlaşılmaz gürültüler birbiri ardına sıralanıyordu. tünediği ahırın çatısından köy meydanına uçtu. herkes toplanmış ağlamaklı bir şeyler söylüyordu. bir ini çevirdi ve ne olduğunu sordu. gece köydeki tüm çocuklar kaçıtılmıştı. izler orc ve troll olduklarını gösteriyordu ama, kimse uyanmadan nasıl yapılabilirdi ki bu iş?
bir grup oluşturulmasına karar verildi. fakat bir bilinmeze yolculuk yapacakları ve geri dönemem ihtimalleri kuvvetli olduğundan gönüllülük esasına göre oluşacaktı grup.
kendini borçlu hissetiğinden;
-ben sizin çağırdığınıza göre karga... bu iş için gönüllüyüm
başkan toğluluğa dönerek başka gönüllü yok mu diye seslendi