".. 'ilke olarak' her türlü uzlaşmayı reddetmek, genel olarak her türlü uzlaşmayı gayrımeşru saymak, ciddiye bile alınmayacak çok güç bir çocukluktur. Devrimci proletaryaya yararlı olmak isteyen siyaset adamı, uzlaşmaların reddedilmesi gerektiği durumları, bunların oportünizmi ve ihaneti ifade ettikleri somut durumları iyi ayırt etmesini bilmeli ve böyle somut uzlaşmalara karşı en sert ve keskin eleştiri yöneltmeli, bunları amansızca suçlamalı (... )
Uzlaşma vardır, uzlaşmacık vardır. Her uzlaşmanın ya da uzlaşma çeşidinin durumunu ve somut şartlarını tahlil etmesini bilmelidir. Haydutların yaptıkları kötülüğü en aza indirmek için haydutlara para ve silah vermek zorunda kalmış olan adamın durumunu, haydutların yağmasından pay almak için onlara yardım eden adamın durumundan ayırdetmeyi öğrenmek gerekir. Siyasette durum her zaman benim verdiğim bu çocukça örnekte olduğu gibi basit değildir. Ama hayatın önlerine çıkaracağı bütün ihtimallere uyacak hazır çözüm yollarını önceden sunan bir reçeteti hazırlamaya kalkacak olan kimse ya da devrimci proletaryanın siyasetinde güçlüklerin ya da karışık durumların olmayacağı yolunda garantiler veren kimse, şarlatandan başka bir şey değildir."