ciddi manada sosyal zeka ve yeterlilik gerektirdiğini düşündüğüm bölüm.
onun dışında bu bölümün mezunları ağırlıklı olarak hizmet sektörüne iş yaparlar. aşçılık, yiyecek içecek yönetimi, restoran müdürlüğü, ürün geliştirme vs... artık napıyorsanız yapın genelde hizmet eden tarafsınız.
o bakımdan bir nevi turizme çok da benzer, hiç de benzemez.
hakkında yanlış bilinenler... aşçıların paraya para demediği bir durum genel itibariyle yoktur. külliyen yalan diyemeyecek de olsak aşçılar büyük paralar kazanmıyorlar.
ama tecrübesizken bile fena olmayan maaşlar, yan haklar vs alıyorlar. sigortaya özen gösteriliyor mecburen. öyle güzel yanları var.
zincir bi otelde çalışıyorsanız maaşlar da günü gününe yatıyor, kimse işkence çektirmiyor bu bağlamda.
işsiz kalmak diye bir şey yok. üniversiteli aşçının işsiz kalması için sabıkasının olması lazım. çünkü sektörde kalifiye eleman yok. herkesten aşçı aparmışlar ama çok azı harbiden aşçı olabilmiş.
o bakımdan zamanla bu işlerin değişip gelişeceğini düşünüyorum. alaylı mutfak şefleri bile eğitimlinin önünün açılmasından taraf çünkü.
bu piyasada en iyi paraları yabancı şefler, doğal olarak patronlar, nispeten de yemek fotoğrafçıları, medya/pr vs. şirketleri kazanıyor.
onun dışında zaten aşçılık para için yapılacak bir şey değildir. gönül emeğidir önce. sevgi ister. sevmeyen adamın elinden çıkan yemek bence gönül rahatlığıyla yenmez. onu bilerek yiyemem ben.
para için bi restoran veya bar işletebilirsiniz ama aşçılık tutkudan gelir önce.
ayrıca herkes komi olarak başlamaz, yeni mezunlar seviyelerine göre line cook bile başlayabilir. bu sizin okurken neler yaptığınız, stajlarınız, işleriniz ve çevrenizle alakalı bir şey.
15 saat gibi sürelerde çalışma konusu da karşılaşılabilse de çok mümkün değil. öyle bi efor da yok, iş kanunu da yok. 8 saatten sonrası ekstraya girdiği gibi 10 saatten sonra da sakıncalı olmaya başlar.