bizim mahallede olanları her fırsatta beslediğim, besledikçe minnet duyduklarını hissettiğim mükemmel ötesi varlıklardır. gözlerindeki o hüzünlü bakışlar insanı derin düşüncelere sevk eder.
işten dönerken beni gördüklerinde sanki işten dönen babasını karşılayan küçük çocuk gibi dikiliverirler karşıma. gözleri hafif baygın, kuyrukları pervane misali sallanarak.
sonra dayanamam, eve girmeden gider bakkaldan o gün zengin isem salam, orta halli isem bir somun ekmek, fakir isem de kremalı bisküvi alıp beslerim sanki dünyadaki bütün açlığı ben bitirecekmişim gibi.
özledim şimdiden kerataları, bekleyin la az kaldı mesai bitimine.