neler yapmadık bu vatan için

entry156 galeri
    123.
  1. 2000-2008, 50-60 yıllık bir uzaklıktaydı. Cumhuriyet gazetesinde Yaşar Kemal vardı.
    "41 buçuk", "Dolmuş", "Tef" dergilerinde ve Vatan gazetesinde ilhan Selçuk.
    "Hayat" ve "Life" dergileriyle Galatasaray'daki stüdyosunda Ara Güler.
    ***
    Ankara'da "Kürdün Meyhanesi", "Şükran Lokantası", "Karpiç" vardı.
    "Kürdün Meyhanesi ve Şükran Lokantası"nda Orhan Veli vardı, Cahit Sıtkı vardı, Ahmet Muhip vardı, Melih Cevdet vardı, Şahap Sıtkı vardı, Suphi Taşhan vardı.
    ***
    Sonradan bacağından asılan Mussolini'nin 1930'da italyan Ceza Yasası'na oturttuğu balyozlu maddeler, yalan yanlış bir çeviriyle Türk Ceza Yasası'na hemen kopya edilmişti.
    ***
    Şairleri, yazı adamlarını, ressamları, müzisyenleri, sahne sanatçılarını; tepesine bağdaş kurmuş oldukları ülkeleri dünyaya karşı dikenleri zehirli tellerle kapatmış olan siyasetçiler; içeride sürdürdükleri fanfinfon politikalarının propaganda aracı olarak görmek isterlerdi.
    ***
    Cezaevlerinde Ruhi Su'lar, Nuri iyem'ler, Hasan izzet'ler, Ulvi Uraz'lar, Selçuk Uraz'lar vardı.
    ***
    Gönülleriyle beyinlerinin geniş teraslarından, çağdaş dünyaya bakan ve mutluluğu kalemlerinin, "yazı" lezzetiyle buluşmasında tadan yazarlar vardı.
    Ezen ve sömüren egemen sınıflara karşı ezilen ve sömürülen sınıfların çıkamayan seslerini, orkestralaştıran sanatçılar vardı.
    ***
    Maçka'da Sabahattin Eyüboğlu vardı.
    Yeşiltulumba'da Orhan Kemal vardı.
    Beyoğlu'nda Nuhun Gemisi vardı.
    Nuhun Gemisi'nde Turhan Selçuk vardı, Ferruh Doğan vardı, Eflatun Nuri vardı.
    ***
    Küçük Sahne'nin altındaki "Kulis"te Yaşar Kemal vardı, Şakir Eczacıbaşı vardı, Sadri Alışık vardı, Benli Belkıs vardı, barmen Hakkı vardı.
    Moda'da ilhan Selçuk vardı.
    ***
    Bizlerin arasında, buzlanmış beyinleri çok aşan ortak bir dil vardı.
    ***
    Fındıklı'nın üstünde CHP milletvekili Cemal Reşit Eyüboğlu'nun evinde Cemil Sait Barlas'la oturuyorduk. Cemil Sait, 16 yaşındaki oğlu Mehmet Barlas'ı da getirmişti.
    ***
    Ara Güler'in fotoğraflarıyla, istanbul'u bambaşka bir objektiften gösteren "Al işte istanbul" çalışmaları vardı.
    ***
    Yeni açılmış Divan Oteli'nin amerikanbarında her akşam Doğan Nadi vardı, Yaşar Kemal vardı, bendeniz vardım.
    ***
    Basınköy'de Yaşar Kemal vardı, Orhan Kemal vardı, M. Uykusuz vardı, Yalçın Çetin vardı.
    Her sabah ilhan Selçuk'la en az 1 saat süren telefon konuşmaları vardı.
    Kitaplarımız vardı, tiyatro oyunlarımız vardı, gözaltılarımız ve cezaevlerimiz vardı.
    Tilda vardı, Handan vardı, Kerime'cik vardı.
    ***
    1 ay sonra evliliklerinin 40'ıncı yılını kutlayacak olan Canan Barlas ile Mehmet Barlas'ın nikâh törenleri vardı.
    Nikâh töreninde Canan Barlas ile Mehmet Barlas'ın birer de şahidi vardı; ilhan Selçuk ve bendeniz...
    ***
    Bizlerle sıkı sıkıya dostluk eden ünlü siyasetçiler, militerler, hatta cumhurbaşkanları da vardı.
    Ama kelepçeler, gardiyanlar, Kemikkıran Arif'ler, Hamido'lar da vardı.
    ***
    Pazar akşamı Canan Barlas'la Mehmet Barlas'ın evinde bizler için 50-60 yıllık bir geçmişe doğru akan bir anılar ırmağı vardı.
    Birbiriyle buluşmanın sürprizli sofrasında Yaşar Kemal vardı, Ara Güler vardı, ilhan Selçuk vardı. Bizden sonraki kuşaktan, yine demirparmaklıklar imbiğinden geçmiş Ali Sirmen vardı.
    O ırmağın içinden geçerek, şimdi artık 55'ine basmış olan Mehmet Altan vardı.
    ***
    Türkiye'nin iç çalkantılarını çok aşan bir küreselleşmenin motorları hızla çalışıyordu.
    Modern teknolojinin yarattığı yeni üretim füzelenmeleriyle, işçi sınıfının bedensel enerjisini sömürme dönemleri hızla aşılıyor ve sürekli yenilenip artarak yaygınlaşan üretimin, pazarlarını genişletmek gerekiyordu.
    ***
    Yeryüzünde 4 milyar yoksul insan yaşıyordu. Onların yoksulluğunun baş nedeni, tepelerindeki "yönetim saltanatı" düşkünleriyle kavgacılarının, saçma sapan savurganlıklarıyla silah alımlarına ödedikleri yüz milyarlarca dolardı.
    ***
    Bireyi ezen oligarşik devlet silindirlerine karşı, "insan hakları"nın evrensel kriterleri çıkıyordu ön plana ve "burjuva enternasyonalizmi"; "uzay çağı" ile önü açılan modern teknolojinin sınır tanımaz gücü sayesinde "yer" küresi üstündeki köylülüğü dönüştürme seferberliğine girişiyordu.
    ***
    Canan Barlas'la Mehmet Barlas'ın evindeki Pazar gecesinde bu tür konulara hiç girmedik...
    Bu tür konuların dahi çok üstündeydi bizlerin, ömür takvimlerimizin boy aynalarında, birbirine karışarak yansımış olan hayatlarımız.
    ***
    Bir gün olsun birbirimizi kırmamıştık. Birlikte, gece yarıları kahkahalarla gülerek daha uzağa işeme yarışları da yapmıştık; cezaevleri ranzalarında birlikte uyumuştuk da...
    Paris'te de uzun süre birlikte bulunduğumuz olmuştu, isveç'te de...
    ***
    Pazar gecesi de, azalan takvim yapraklarına hiç aldırmadan; konuştuk, dalga geçtik, birbirimizin albümlerini döktük masaya...
    Sonra da birbirimizle yine sarmaş dolaş olarak ayrıldık ve silinip gittik gece istanbul'unun uzayan yollarında...

    çetin altan
    2 ...