kana alkol karışmaz, hatta kanı siklemez bile. sanki damarların efendisi kendisiymişcesine ilerler. kan pusar, yavaşlar ya da aksine panik içinde akmaya çabalar. ne yapacağını şaşırır bu hoyrat ziyaretçi karşısında. hatta çok ileri görüşlü bazı durumlarda kan alkol izin verdiği kadar akar. ama ne kan alkole karışacak kadar yüreklidir, ne de alkol kanı düşünecek kadar düşünceli. burada tamamen serbest çağrışımla, ursula k. le guin'den şu alıntıyı yapma cüreti gösteriyorum;
"ışık karanlığın sol elidir
karanlık ışığın sağ eli
birlikte uzanıp yatarlar
sevgililer gibi"
