uuserlardan denemeler

entry106 galeri
    13.
  1. A&M

    Tensel uyarı: köpekler okuyamaz

    Herkes gibi uyandığı, gecesinin rüyasına çokça sürtünüp ayak izlerinden hiçbir casusun bulamayacağı korunaklı yollardan bir bir geçerek gelmişti arenaya. çokça tekerlemeyi sırtlanmış, çokça gülüşü gevrekliğinde biriktirmiş gibiydi. Tekerlemelerine eşlik edecek birini arıyordu. "ingili mingili kuki ki kuki ki" nidalarını da arkasına alıp, hem kaleci hem oyuncuların anasini ağlatmaya meyilli bir doğruluşla savruldu yarışma alanına. Bildiği bütün oyunlar aklındaydı, bütün yeminler gibi.

    Bir farkı vardı oysa...Oyunculuktan ziyade flu istekli bir hikaye... Bir an önce girişilip, inadına geliştirilerek sonuca vardırılmak istenen!

    Herkes yerini almış, bir an önce yarışmanın başlamasını bekliyordu. Her zamanki gibi asalak ve budala izleyici kadrosu yerindeydi. Evet, şöyle iyice acıklı bir hikaye isteseler de; erkek kıza yaklaştığında iyice ileri gitmeli, yarışma alanında fırtına gibi esmeli, asalak libidoları tavan yaptırmalıydı.

    O ise başta adımını atmaktan ürktü. Hiç kaybetmek istemiyordu, bir köşede usulca çocuk gözlerinin tam ortasında toplayarak elindeki gazozun verdiği büyük neşeyi. Öylesineydi, kalakalsındı, rüzgar essin ama hiç üşütmesindi. Şöyle bir savursun, o ise dağıtılan bayat çerezlere erişebilme ihtimalini sevsindi. Atlı karıncaydı, aşık olsundu, aşkolsundu...

    Usulca ilk yarışmacının beden sesleri duyuldu. mikrofonlar hazırdı, söz ondaydı:

    - Merhaba! ben A., yarışmaya E. şehrinden katılıyorum. 19 yaşında 1.70 boyundayım, sürüngenim. Özel zevklerim arasında; biraz yaklaşıp sonra geri çekilmek, kendini ağırdan satmak, namuslu ayağına yatmak ve beden sömürmek gelir. Doğadaşlarımdan aldığım feyzle yanımda bir ayı dolaştırmaktan hoşlanırım. Dilediği an elinin tersiyle bana şöyle okkalı bir tokat patlatmalı. zaten kirliyim, onun elinin kiri. Ben en güzel duvara yakışırım, bu yüzden bazen tırmanır, bazen de sevişirim işte fena mı ? Erkeğim için sınırları aşmakta da üstüme yoktur. Sözlerime burada son vermeden önce emeğe saygı diyerek...

    Onun için de çok önceydi. kahrolası sözleri henüz bitmişti A.'nın. Bir an göz göze geldiler. Elindeki gazozun kaç yüz bin milyon baloncuk olduğu ihtimalini siktir eden bir telaşla, esen sert rüzgarın çeperine bırakmak istedi kendini. Titredi, sarsıldı, üzerini iyice örttü...Yarışmada çocuklar için ayrılan sürenin sonuna gelindiğini fark etti. Usulca tıkıştırdığı çıkınına çocukluğunu, usulcaydı. protokol ibnelerinden şöyle uzakça bir yerde salonun loş ışıklı bir köşesinden çağrı aldı. Büyümeliydi ve bütün olmalıydı. Bir sonraki yarışmacıyı beklemeye koyuldu.

    mikrofonlar ikinci yarışmacıdaydı:

    Merhaba! Ben M. yarışmaya K. şehrinden katılıyorum. 20 yaşında 1.65 boyundayım, Kemiksiz 10 saat sevişebilirim.Çok iyi oral seks yaparım. Hatta öyle bir yaparım ki tadına doyum olmaz. Gerçi bunun da tadını en iyi ben bilirim. Eskilerdenim, işin ehliyim. Üzerimde çokça onay bulunduğundan kalite kontrolüme gerek kalmayacaktır. Çürüğüm, köleyim; ama efendime saygıda kusur etmem. Yatakları çok güzel süsleyebilirim. Sımsıkı tutanlardanım, hiç bırakmayanlardan... O yüzden kontrolün bende olmasını isterim hep. Bembeyaz çarşaflarınıza türlü kan desenleri yaratabilme garantisi verebilirim. Gözlerimde şırınga da yok, korkmayın. Ben kaçayım, siz de saklanın. sonra siz hep gelin, ben bağlı gözlerimle kör ebe!min pul koleksiyonlarını göstereyim size. Tekrar gelin, sonra gidin. gidin ve gelin. Yatak sallansın çırpınışlarımızdan, yatağı havaya uçuralım, yatağı...

    Gördüklerinden ve duyduklarından çokça tiksinmiş; bebeğini sakındığı gözleri, bu küstah renk cümbüşünde, bu palyaçolukta iyice kamışmış gibiydi. izleyenlere baktı; kendinden başka herkes mutluydu. Jüriye baktı, hiçbir şey sikinde değildi. Danışıklı dövüş olması gerektiği gibi sürüyordu. Tüm nefretini yarışma salonunun sergi bölümüne kusup boşal(t)mak istercesine bir hışımla çıktı. Emin adımlarla, kararlı karanlığa doğru yol alırken;

    Yarışma sonlanmak üzereydi. her iki yarışmacı da birbirinden güzel yalanlar, birbirinden güzel öğütler söyleyip, birbirinden güzel kirlendikleri için eleminasyon sistemine takılmadan "yılın sebili" ödülünü almaya hak kazandılar. Artık uzunca bir süre sahnenin ortasında kurulacak olan yatakta sergileneceklerdi. Ziyaretçiler belirli gün ve saat sınırlandırması olmadan gelip bu rezilliğe ortak olabilecekler ve ziyaretçi defterine, o çok bilindik imzalarını basacaklardı; şak! diye, hem de tam ortaya!

    A. ve M. sergilendiler, seviştiler ve tükendiler... Son ziyaretçinin taktığı 5'i bir yerdenin izi hala bedenlerindeydi; iyi iş çıkarmışlardı, lakin artık çok geçti, birer leştiler artık...

    O ise emin adımlarla tutuşup bir köşesinden gecenin, karanlıkla oynaşarak ilerliyordu. Rüzgar çıktı, yine sertti. Tekrar üstünü örttü; "büyüyor muyum ne?" diyerek biraz ayağa kalktı, korunaklıydı artık. Leş, kir bulaşmamış, sapasağlamdı, kurcalanmamıştı.

    Gündü, ışıyordu. Gözlerini çapaklı birkaç çocuğun göğsüne doğru yaslandırdı. Ellerindeki gazozu gördü, bir yerlerden tanıdık geldi. Rüzgar sertti ve oyuna gelmemişti. Öğrendiği en önemli şey tekerlemelerin diyaframda sıkışıp kana karışınca kimisinde parazit çıkardığıydı. Silkindi ve yeni şarkısına okkalı bir 3 harf buldu, yeminliydi...

    Güneş, tanla yeni yeni oynaşmaya başlıyor; bu kızıllıkta çıkacağı yolculuk öncesi ilk ten buluşması için biletini kestirmeye niyetleniyordu. Şarkısı belliydi, seçtiği üç harfse kesin! Siktir edilmiş bir alfabenin, siktir edilmiş baş harflerini anımsadı: A. ve M.! ikisi tek başına bir bok olamazken, yan yana geldiklerinde çok şey oluyorlardı. Evet, artık çok oluyorlardı! A. ve M.'nin leşleri yaklaştı birbirine. Yapabilecekleri en güzel şeyin bu birleşme olduğunun sahte ve yavşak kibiriyle sırıtıp, hiçbir şeyken bir bok olduklarını zannettiler. Sürtünmeye başladılar ve parolaları belliydi...

    Gündü, tan bu oynaşmadan yenik düşmüş ve güneş de rengarenk meyvelerini vermeye başlamıştı. A. ve M.'nin leşleri tekrar dirileceklerini zannedene dek sürtünmeye devam ederlerken, o tekrar 3 harfini anımsadı. Sımsıkı sarıldı, sımsıkı sevindi. Bir an rüzgara karşı düğmelerini açmak istese de tekrar çocukluğunun koridorlarında boğulabileceğinden korktu. Sımsıkı örtünmeye devam etti...

    Talihini fark etti, yerdeki gazoz şişesini gördü; usulca gülümsedi, usulcaydı... Nadasa devam etmesi gerektiğini akla getirerek daha bir dik yürümeye başladı. En güzel ten ilacı olan terlerine bağışlanma isteğiyle,dua gibi bir kadının koynunda kutsanıncaya dek, bedeninin üzerini sımsıkı ilikleyip yoluna devam etti; teneşirden önce paklanmak için...

    06:01:2008

    04:43

    Ömür:üzerini sımsıkı ilikleyerek, yarı uykulu, umutlu...
    2 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük