Genel anlamda bakıldığı zaman ne kadar köklü bir tarihe ve de dile sahip olsa da, birçok şair ve yazarı bünyesinden çıkarıp dünya medeniyetlerine sunsa da, kendine özgü bir müzik anlayışı olduğu bile kabul görse de büyük resme bakıldığında mantıklı gelmemesi gereken bir durumdur. Bu hayranlığın içinde iran devletinin abd karşıtı bir politika izlemesinin de tabii ki önemli bir yeri vardır. Daha çok son zamanlarda Türkiye'deki seküler kesimin iran sevdalısı bir düşünce yapısına girmesi de sorgulanması gereken temel durumlardandır. Batı medeniyetini çağdaş medeniyetler olarak hedef olarak göstermesine rağmen bu seküler yapının anti emperyalizm savunuculuğundan dolayı iran yanlısı söylemlerde bulunması garipsenemez. Ancak iran'ın iç dinamiklerine ve devletin içerideki işleyişine bakmadan sığ olarak bu politik tavrından ve de köklü geçmişinden dolayı iran hayranlık duyulası bir ülke statüsünde olmamalıdır. iran'da dış dünyaya idealist gözükmek için kararlar alıp kendi halkını yasaklar, bağnazlıklar, ambargolar altında yaşamaya mahkum eden anti sosyal yapıda bir devlet düzeni vardır. O muhteşem sözde aydın seküler kesim acaba anti emperyalist yapının konuşulmasının yanında devletin kudretinin halkın üstünde sınandığı anları da aynı şekilde ne ölçüde değerlendiriyor sorgulanmalıdır. Kadın ve de insan hakları, eğitim sistemi, sendikal haklar, idam olayı ne derece bu kimseler tarafından tartışılıyordur muamma.