manşetteki isimlerden biri olan markar esayan da konuyla ilgili güzel bir yazı yazmıştır. bir kısmını paylaşacağım.
--spoiler--
sayın Cumhurbaşkanı'nın Yenikapı Barış mitingindeki konuşmasında yerli ve milli kavramlarını dile getirmesi, bugün yaşanan siyasi/siyaset dışı mücadelenin tam ortasına oturduğu için çok ilgi çekti. Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın konuşmalarında “linç” için malzeme arayanlara yürek tüketip laf anlatmanın hiçbir anlamı yok. Lakin tartışma ve konu kıymetli. Devam etmekte fayda var.
Sanırım, Cumhurbaşkanı'nın konuşmalarından sonra en çok saldırıyı alan ikinci kesim, biz Milli Görüş'ten gelmeyen veya ırk olarak Türk veya din olarak Müslüman olmayan AK Partililer oluyor. Nitekim o konuşmadan sonra da, sosyal medya ve ardından diğer medya cenahlarında ağır ırkçı saldırılara maruz kaldık.
ilginçtir, şimdi bu kesimler, bir yandan AK Parti'nin monolitik, dışa kapalı, otoriter ve kendisinden başkasına tahammülü olmayan bir parti olduğunu iddia ederken, aynı anda, (cemaatin Sözcü gazetesinin dünkü ırkçı manşeti gibi) ırk, din, meşrep olarak farklı üyelerini öne çıkararak AK Parti'yi “yerli ve milli” olmamakla suçluyorlar.
Onlara göre, bu ülkede milli ve yerli olmak için belli bir ırktan doğmak gerekiyor. Ama bununla da kalmıyor. Mesela dindar olmayacaksınız, Batı himayesini kabul edeceksiniz, tarihinizi 1923'ten başlatacaksınız ve öyle memleket işlerine karışmayacaksınız.
Sözcü'nün ifşa ettiği şey çok değerli. Kendilerine teşekkür ediyorum. Çünkü tam da Sayın Cumhurbaşkanı'nın, ülkedeki kendisine batılı, laik vs. diyen faşistlerden fersah fersah demokrat ve vizyoner olduğunu ispatlamış oldular. işte Sözcü'nün sergilediği bu ırkçılık gayrımillilik ve gayrıyerliliktir. Sayın Erdoğan'ın da dikkatini çektiği, bu ırkçılıktan sıyrılmak, çoğulcu ama yerli bir yapı oluşturmaktır. Bir millet içinde türlü halklar, meşrepler, partiler, medya, STK'lar olabilir. Olmalıdır. Ama bizi ortaklaştıran, bu ülkeye dair duyduğumuz sevgi, bağlılık ve endişedir.
Bu nedenle Sayın Erdoğan “Hangi partiden olursa olsun, milli ve yerli milletvekilleri olsun” demiştir. Çünkü bu Sözcü gibi gazete görünümlü dezenformasyon ve nefret makineleri, istedikleri kadar bayrak, Türklük vs. pazarlasınlar “yerli ve milli” değildir. Ülkenin altını oymakta, insanları ayrıştırmaktadır.
--spoiler--