bir insanı bilinmeyen bir dünyaya, celtic müziğine hayran bırakan kadın. ve o insanı bilinmeyen galaksilere taşıyan sesi var. onunla aynı şehirde olmak bile onur vericiydi. tanıdığım bir abimizin yıllar önce mekanına gelmiş kendisi. kahvaltıya geldikleri dükkanın sahibi olan abimiz ise loreena hanımı çok sevdiği için onun şarkılarını açarmış. kahvaltıya geldiği dükkanda kendi şarkılarını duyunca başta haberleri var sanmış. ama onu orada görenler şaşırınca, kendi şarkılarıyla böylesine yabancı bir ülkede yabancı bir kültürde kahvaltı yapınca oldukça duygusallaşmış.
benimse mezuniyetimde sahneye çıktığımda çalmıştı santiago. sanırım ölürken dinlenecek şarkılar misali, mezun olurken dinlenecek şarkılar listesi yapılsa direk isteeceğim bir şarkıydı ve, duygulanmamak elde değildi.
sesinin güzelliği yüzündeki masumiyete yansımış kadındır. ve santiago favorimdir. hatta stüdyo sürümünü değil de bu canlı performansını dinlerim, zil sesimi bile bu şekilde yaptım. özellikle canlı performansta kanun ud ve kemençenin girdiği yer zirvesidir.