şöyle bir hatıram vardır vatan partisiyle ilgili; (hem zihniyetlerini de özetliyor)
7 haziran seçimlerine doğru bir gün üsküdar'daki eminönü iskelesinin ordan geçiyordum. meydanda bir tanıtım standı kurmuşlar, broşür dağıtıyorlar, ve de standdan son ses "olurum turkiyem, memleketim, onuncu yıl marşı" gibi eserler çalıyordu. ben de gecerken kemalist gülümmsemesiyle broşür dağıtan teyzeye hic yapmayacağım bicimde şöyle bir trolluk yaptim. dedim ki; bir şey söylemek istiyorum.
tabi evladim, buyur.
- hani hep boyle sarkilar caliyorsunuz ya. ne zaman oy alirsiniz biliyor musunuz? bir gün kürtçe parçalar da calabildiginiz zaman...
teyze şöyle bir saşırdı ve sevecen biçimde güldü.
'ama' dedi. kürtçe çalarsaak lazca çerkezce de isteyecekler, ne olacak dedi. (ahaha şarki ya bu.)
'olsun ne guzel iste, hepsinden calalim. ne olacak' dedim
o arada muhabbeti duyan diğer kemalist abi de hafif sinirli bicimde geldi. yahu kurtce diye bir dil mi var diye çıkışıverdi.
alla allah. nasi ya, yok mu. dil değil de ne o halde?
- bi kere kürtçenin yüzde 70 i arapça ve farsca. bilmiyor musun.
+ e türkçe de öyle zaten. ne olmuş.
- hayir arkadaşım, öyle değil. bi kere türkçe matematik dilidir. dünyanın en mükemmel dilidir türkce...
o arada 'eminönü vapuru kalkacak' anonsu yapiliyor.
çok tesekkur ederim deyip ayrilirken hem arkada onuncu yil marsi caliyor, arkada da kemalist amca iyice sinirlenmiş biçimde işaret parmağını kaldırmış, türkçe en mükemmel dildir. turkiye turkce heyooo diye filan arkadan bağırıyor.(ne dediğin tam anlamıyorum)
güle güle vapura biniyorum.
mantelitelerini biliyorduk da, bi kez daha tasdik etmiş olduk. ahahah alem bunlar ya.
