Hayatımda okuduğum en salak kitaplardan biri. Boşa giden, hiçbir zaman geri alamayacağım o değerli anlarım!!!
Bir kere hayatımda bu kadar siyah beyaz karakterler görmedim. iyiler bildiğiniz cennetlik peygamberler, kötüler de zebanilerin kardeşi. Hiç arada gri alan yok. insan psikolojisinin karmaşık yapısı, kötü denen insanların hiç fark edilmeyen iyi yönleri, bu arada kutsal adam dediğimiz kişilerin kalplerindeki karanlık ırmaklar...bunlar hiç yok. Sen ya çok iyisin ya çok kötüsün, ortası olamazsın kardiiiiişim.
Dahası bu roman bir janr romanı olsaydı çekilebilirdi. En azından aksiyon macera arada da Mısır tarihini falan okurduk. Fakat yazar, beceremediği halde, bize bir şeyler öğretmeye çalışıyor, bizi on iki yaşındaki çocuklar zannederek bazı şeyleri boğazımızdan aşağı itiyor, göstermiyor, boyuna anlatıyor; bilal'e anlatır gibi anlatıyor hem de. Harry Potter'ın başardığının aksine, bize yeni bir dünya sunmuyor, kibirli bir tavırla, öngörülebilir basmakalıpları ısıtıp ısıtıp önümüze
sürüyor.
içim bayıldı vallahi. Nereden popüler tavsiyelere uydum da okudum? Zaten Twilight ve Olasılıksız okuyorum diyen adamdan da tavsiyelerinden de uzak duracaksınız.
Kitaptan çıkarılması gereken ana ders: Okuyucularınıza gerizekalı çocuk muamelesinde bulunmayın; onlar sandığınızdan daha zeki. Roman yazıyorum diye hayat dersi kitabı yazmaya kalkmayın, kalkışırsanız da yeterli becerileriniz olsun, yeteneğinizle bunu saklamayı bilin. Siz hikayenizi anlatın, bırakın içindeki dersler zamanla ortaya çıkacaktır.
Bu şarlatanın başka kitapları var mı bilmiyorum da okuduğum ilk ve son kitabı olacağı kesin.