Atlatma degilde, hafifletme yollarindan biri, belki de en dogrusu budur:
Insan denen varlik, genel olarak beyinden ibaret. Her sey beyinde basliyor ve bitiyor. insanin kenidisini var "sanmasi" beyinde noronlar arasi olusan bi tür biolojik reaksiyon. Ve bu reaksiyon sonrasi beyinde "ben varım, ben istiyorum, yapiyorum... ve s" hissi olusuyor. Beyin bu "ben varım" hissini dogumdan baslayarak ta ölene kadar inkisaf ettiriyor. Ve bu "hiss" maddi olmadigi icin, ebediyyen var olacak ve bunun adı da dinde "ruh"tur. Kendini yine kendi boyutunda artik "maddi" hissedecek. kendini de hissettigi gibi kalacak, yanlis-dogru kabul ettikleriyle.
Ölüm olayı ile beyindeki hücreler canliligini yitiriyor ama bu "ben varım" hissi maddi olmadigindan ve suur olarak kalmis oldugundan, bizim düsünce boyutunu algilaya biliyor. Din ile ilgilenen olanlar icin bazi hadisler:
Muhakkak ki ölülere dirilerin haberleri gelir. Daha önce bir yakını ölmüş, olan hiç bir kimse yoktur ki ona geride kalan akrabalarının haberleri gelmesin. Eğer gelen haber iyi ise sevinir ve ferahlar; kötü ise o zaman da üzülür.
Dirilerin amelleri ölülere arz olunur. Eğer bir iyilik görürlerse sevinir, birbirlerine müjdelerler; bir kötülük görünce de, Allah’ım onu ondan geri çevir, derler.
Not:
Türkiyeli degilim ve türkce yazmada zorlaniyorum. O yüzden imla ve anlatim hatasi ola bilir. Umarim esas anlatmak istedigim mana, bazi arkadaslara istikamet vermis olur.