Çocukken annem çok fakir bir bölgede ebeydi. Eski formalarımı,ayakkabılarımı,gömleklerimi vs. ordaki fakir çocuklara verirdik. Benim artık değersiz gördüğüm eşyaların onların duygu dünyalarında bıraktığı etki bana mutluluğun ve o mutluluğun sebeplerinin göreceli meseleler olduğunu öğreterek onlardan daha çok yardım etmiştir. Ayrıca yardım etmenin ve diğerlerini mutlu etmenin ne kadar büyük bir mutluluk ve duygusal tatmin olduğunu da öğretmiştir. Herhalde bu gibi olaylar olmasaydı yardım etmeye ne kadar ihtiyacımızın olduğunu anlamaz sanal mutlulukların insanı kendine yabancılaştırdığı bir dünyada hep bir fazlasını isteyen zavallılardan biri olurduk.