baş mebusumuz recep tayyip bey.
biliyorsunuz ilk kez, "sayın" hitabını söz konusu insana belirten kişi olduğunu öğrenmiştik vakti zamanında. kendisi bu söylemi radyo kanalında konuk olduğunda, bir söyleşi esnasında belirtmişti ki aynı söyleşide şerefli türk askerinin kelle olmuşluğu da vardır.
ama nasıl olurda bu utanç tablosu gündemden düşmemesi gerekirken unutulur, üstüne aynı insan baş mebus olur akıl almaz bir olay.
anlaşılacağı gibi demokrasi ülkemizde epeyce yaygın bir kuramdır. misal dün vatan hayinisindir bugünün belirsiz ama yarın göklere çıkartılırsın.
bu işler hep böyledir.
sonra yakın bir zamanda yine bir mebustan, kameralar aracılığıyla söylendiğine şâhit olduk. dtp van mebusu emine ayna isimli şahıs demiyorum çünkü inanmıyorum şahıs olabildiğine, şahsiyetsiz sıfatı kanımca daha çok yakışıyor kendisine.
"sayın öcalan"a ek olarak, konfederalizm, demokratik hak vs... ötüp durmuştu genel kurullarında. bir şey değil dillerinde pelesenk olmuş demokrasi gelecek nesillere, evlatlarımıza yanlış öğretilecek, kendilerine demokrasi=bölücülük/vatansatarlık şeklinde aksedilecek, ona üzülüyor, sinirleniyorum.
ama üzülürken de elden bir şey gelmiyor ne de olsa ah şu çılgın faşist türk ler.
bunlara ek olarak öcalan a mebusların yanı sıra çeşitli insan hakları örgütlerinden, dernek kurum ve kuruluşlardan yüksek demokratik, insancıl kişiler sayın diye hitab ederler.
neden? çünkü o da bir insandır, olsun varsın bu ve bu gibi örgütlerin ileri gelenleri bile olsa sayın sözcüğüne layık görülsün diğmi ama.