emperyalizmi anlamak

entry5 galeri
    ?.
  1. Bunlar, kapitalizmin tekelci aşamasıyla bunalımların, süreklileştiğini, dünyanın yeniden paylaşılması için savaşların kaçınılmazlığını, kapitalizmin eşitsiz gelişme yasası hükmünce emperyalistler arası çelişkilerin süreceğini göstermiştir.

    Lenin'in emperyalizme ilişkin bu tespitleri, aradan bu kadar uzun bir zaman geçmesine karşın, temel anlamda geçerliliğini korumuştur.

    Emperyalizmi anlamayanlar, çeşitli siyasal hesaplarla gerçeklere gözlerini kapayıp anlamak istemeyenler, hep oldu.

    Emperyalizm üzerine yanlış teorilerin "kaynaklarını" sıralamak gerekirse, hiç tereddütsüz şunları sıralayabiliriz: 2. Enternasyonal'in çeşitli karar ve teorileri, SBKP'nin 20. Kongre Kararları, Avrupa komünizmi, sosyalist ülkelerdeki karşı-devrimler üzerine geliştirilen teoriler. Bugün milliyetçi, reformist çevrelerde emperyalizme ilişkin yapılan tespitlere bakın, köklerinin ta Kautskyler'e, Bernteinlar'a kadar uzandığını görürsünüz.

    II. Enternasyonal'in 1908'de gerçekleştirdiği, Stutgart Kongresi'nde emperyalizm üzerine iki teori çarpışmıştı; bunlardan biri Lenin'in emperyalizm teorisi, diğeri ise, emperyalizmi "uygarlık taşıyıcı"sı olarak niteleyenlerin teorisiydi. Bakın, emperyalizmin demokrasi, özgürlük getirdiği savı hiç de yeni değil. Ve bu sav, emperyalizmi anlamamanın aslında en belirgin kanıtlarından da biridir.

    O zaman, Kautsky'nin "bir paylaşım savaşının çıkmayacağını" ilan eden yazısı yayınlandıktan sadece bir hafta sonra, 1. Emperyalist Paylaşım Savaşı başladı. Emperyalizm üzerine bugünkü reformist teoriler de işte en çok olsa olsa Kautsky'nin bu teorisi kadar isabetli olabilir.

    Lenin, Kautsky'nin emperyalizm teorisini emperyalizmin politikasını ekonomisinden ayırmakla eleştirir. Kautsky, emperyalist ekonominin "fetih politikası gütmeyebilen bir politika tarzıyla bağdaşabileceği"ni de savunmaktaydı.

    Emperyalizmin dünyanın çeşitli ülkelerine artık emperyalist amaçlar için değil, insan hakları, demokrasi için müdahale ettiğini söyleyen teoriler de meğer, Kautsky'den çalınmış anlaşılan. Ama Lenin daha o zamandan bunun da mümkün olmayacağını söyler. 90 yıldır da emperyalizm Lenin'i kanıtlar.

    Öyle herkes emperyalizmi kendine göre, kafasına göre, pragmatik hesaplarına göre tanımlayamaz. Teoride isterse binbir çeşit emperyalizm olsun, tarihsel ve siyasal olarak tek bir emperyalizm vardır. Bin bir çeşidin bini üzerine teori yapanlar, hayaletler üzerine politika geliştirmektedirler.

    Emperyalizm açısından sömürgecilik vazgeçilebilecek bir tercih değil, bir zorunluluktur. Fetihler, ilhaklar, açık ve gizli işgaller, sermaye ihracı veya yeni-sömürgecilik yöntemleri, tüm bunlar dönemsel olarak değişebilir, fakat özü değişmez. Sömürgeci olmayan bir emperyalizm düşünülemez.

    "Bana Dokunmayan Emperyalizm..." Diyenler Kurtulur mu?

    Milliyetçilik, ortaya çıkan bu "fırsat"ların, bu politikaların hep böyle sürüp gideceğini sanır. Bunun böyle olmadığı, olmayacağı defalarca görülmüştür, ama yine de emperyalizme yaslanma çizgisi devam edegelmiştir. Çünkü, milliyetçilik, emperyalizme karşı bağımsızlık bayrağını kaldırmadığı sürece, kendini bu açmaza hapsetmiştir zaten.

    Amerika'nın Irak'ı işgalinin Kürtler'i özgürleştirdiğini, UKKTH'yi olanaklı kıldığını, bölgede demokratik gelişmenin önünü açtığını söylüyor çeşitli kesimler. Bu söylemler, açıkça Amerika'nın imparatorluk politikalarını onaylamaktır. Bunun başka bir anlamı yoktur.

    Bu düşüncelerin mantıksal sonucu ve devamı da Amerika'yı desteklemektir. Amerika'nın demokrasi, özgürlük getirdiğini söylüyorsanız, bu normaldir.

    Evet; işgal iyidir; çünkü ülkeyi demokratikleştiriyor, esir halkları özgürleştiriyor. işgal iyiyse, o halde, işgalci de iyidir. Ki o durumda, işgalciyle işbirliği yapmanın da iyi ve doğru olacağına kuşku yok... Emperyalizmi anlamamanın, doğru çözümlememenin sonucu işte budur. Emperyalizmi anlamamak, bakın kendine sosyalist, komünist, Marksist-Leninist diyenleri nasıl bir açmaza sürüklüyor.

    işte bu yüzden, Marksist-Leninistler açısından anti-emperyalist olmak bir ilkedir. Bu bizim tercihimiz olup olmaması açısından değil; emperyalizmin varlığından dolayı böyledir.

    Ya ona karşısındır, ya onun yanında. "Biz onun çıkarına karşı değiliz" demek, emperyalizme tabi olmaktır. Bugün Amerika'nın çıkarları, Kuzey Irak dağlarının bombalanmasından geçiyor. Bu durumda "ABD'nin Irak'ı işgalini" onaylayanlar, "ABD'nin bölgeyi demokratikleştirdiğini" söyleyenler, "ABD politikalarına bir itirazları olmadığını" beyan edenler, ne diyecekler? Amerika'nın bölgedeki planlarına bir diyeceği olmayanların buna da bir diyeceği olamaz.

    Değilse, bu politika "başka halkları katledebilirsin, başka örgütleri yok edebilirsin, başka şehirleri bombalayabilirsin, ama bana dokunma" anlamına gelir. Barzaniler'in bugünkü itirazı da işte bu noktadadır. Barzani, Talabani, başka halkların bombalanmasına ses çıkarmamaktan suçlu, ama kendi halkının bombalanmasına da ses çıkaramayacak kadar aciz ve zavallıdırlar; bu acz ise emperyalizmle işbirlikçiliğin sonucudur. Tarihsel olarak Kuzey Irak'ta Kürt halkının emperyalizm tarafından defalarca satılmış, yüzüstü bırakılmış olmasına rağmen hala emperyalizmi anlamamakta ısrar etmenin trajik sonucu!

    * Carpıklık da burada:
    Okumayı öğrenmişler, Marksizm-Leninizmi hatmetmişler, teori yapmayı öğrenmişler, ama bu arada alfabeyi unutmuşlar!

    * Çünkü, bugün ilerici, devrimci, demokrat, sosyalist herkesin yeri, en başta emperyalizm karşısındaki tutumuyla belirlenir.

    * Kautsky ve Barzani, Bernstein ve Talabani, hiç kuşkusuz birbirlerinden hem zamansal, hem siyasal olarak oldukça uzaklar. Fakat bakın işte emperyalizm konusunda ne kadar da benzer şeyler söylüyor, dahası pratikte, emperyalizm karşısındaki tavrı ölçü aldığımızda, birbirleriyle ne kadar aynı tavrı geliştiriyorlar. Eskileri "sosyalizme geçişin koşullarını hazırlayacağı" faydacılığıyla, yenileri, Kürt devletine imkan sağlayacağı faydacılığıyla, emperyalistle yanyana saf tutuyorlar.

    * Marksist-Leninistler açısından anti-emperyalist olmak bir ilkedir. Bu bizim tercihimiz olup olmaması açısından değil; emperyalizmin varlığından dolayı böyledir.

    http://www.yuruyus.com/www/yur2/
    1 ...