herkes mesleğini yapsın, elbette istenilen budur. lakin bu ülkenin sorunu edebiyatçıların atanmaması değil, plansız eğitim-öğretim-istihdam sorunudur.
yani meb'in edebiyatçılara bir garezi varmış gibi algılanması cidden komik. her yıl atama olur ve kadrolar her zaman mevcut açık sayısına göre belirlenir. iki senedir sınıf öğretmenliği lider oluyor kadro bazında, çünkü türkiye geneli en çok ihtiyaç bu bölümde. lakin 3 sene önce de yalnızca 300küsürlük bir kadro alabilmişti, 4+4+4 mağduru olarak 30bin norm fazlası ile.
yani demem o ki; kendinizi seçilmiş talihsiz ilan etmeyin. hayat üstünüze üstünüze geliyor psikolojisinden çıkın. bu kadar mezunu maalesef ki meb istihdam edemez; bu çok açık. iyi hazırlanıp, kontenjan dahiline girecek bir sonuç almak zorsa, başka alternatiflere bakın. hayat devam ediyor.
not: burada klasik bir meb müsteşarı gibi konuşmuş olabilirim lakin bu camianın gerçeği bu. yoksa herkes ister; üniversitelerden donanımlı öğretmenler yetişsin ve bunların tamamı beklemeden mesleğine başlasın.
