Arkadaşlar size bir bilgilendirme yapayım. Bu yıl türk dili ve edebiyatı öğretmenliği 81.9 ile kapattı. inanmayan meb'in sitesinden bakıp öğrenebilir. Tarih öğretmenliği, felsefe öğretmenliği ha keza bu puanlarda kapatmıştır. Edebiyat öğretmenliğinde sadece 43 bin insan mesleğini yapamamaya mahkum edilmiştir.
Bakın beyler bayanlar, ülkemizde daha yeni onlarca şehit verdik. Hepimiz üzüldük, birlik olduk. Ve sizin bir konuda birleşmeniz için ölmek mi gerekiyo? Ölüye gösterdiğiniz saygıyı diriye de gösterin.
Buradaki olumsuz yorumlar neyin neticesidir, merak etmekteyim. Çıkar çatışması mı, yoksa kıskançlık mı? Bakın, hiçbir öğretmen, ataması yapılmamış bir iktisatcinin, işletmecinin atanamamasini istemez. Ben inanmıyorum isteyeceğine. Veya x bir bölümün atanamamasini da istemez. Ortada büyük bir adaletsizlik var. Size o adaletsizliği de anlatayım:
Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni bir arkadaşımızın bir sınıfa haftalık ders saati bir(1)'dır. Türk dili ve edebiyatı öğretmeni bir arkadaşımızın bir sınıfa haftalık ders saati beş(5)'tir. Buna karşılık din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliğine ayrılan kontenjan 4 bin iken; türk dili ve edebiyatı öğretmenliğine ayrılan kontenjan bindir. Sizce de bu durumda bir terslik yok mu? Bir adaletsizlik yok mu? Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliğine bunca kontenjan açığı yaratan MEB veya devlet, türk dili ve edebiyatına,tarihe, felsefeye, coğrafyaya, matematiğe vs kontenjan açığı yaratamiyor mu? Sonra vay efendim MEB napsin... MEB ne yapacağını gayet iyi biliyor kardeşim. Okul mudurleri ve yardımcıları ve hatta il ve ilçe milli eğitim müdür ve yardımcıları ve dahi alakasız kurumların müdür ve yardımcıları din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerinden yapılıp açılıyor bu kontenjanlar saygıdeğer arkadaşım. Biz salak değiliz bunları göremeyecek kadar. Kimse masal anlatmasın.