bir mahkemesinde "kürtçe dediğiniz şey topu topu elli kelimeden oluşmaktadır" diyen savcıya "gidin bir gün kümesin önünde durup tavukları dinleyin. akşama kadar 'cık cık', 'vık vık' şeklinde yüzden fazla ses çıkarırlar. bu kürtler tavuk kadar da mı olamıyor ki sadece elli sesleri var" demiş kürt yazar, gazeteci.
birlikte kaldığı öğrencilerin evinde "bulunan" kuru fasülye ve bulgurdan dolayı "kürt kültürünü aşılamaktan" tutun, "kürtçe ıslık çalma" ya kadar bir çok "suçlamayla" mahkemelik olmuş, en sonunda da bir jitem elemanı tarafından öldürülmüş, böylece artık mahkemelere falan gerek kalmamıştır.