bu zamana kadar düzenlenen binlerce eyleme rağmen yıkılmak bir yana, şöyle hafifçe bile sarsılmamış olan sistem. bunun da sebebi paradır. bugün toplu halde sokağa çıkıp cebimizdeki bütün paraları yaksak * belki o zaman hafifçe sarsmış oluruz. çünkü kapitalizmin en güçlü tasmalarından biri paradır. kapitalizm şunun farkındadır; bugün sokağa çıkıp eylem yapanlar yarın tıpış tıpış kendisine geri dönecektir. sistemden nemalanıp da "fog the system" demek riyakarlıktır, pespayeliktir.
ayrıca bu sistemi de öyle barışçıl yollarla, polise çiçek uzatıp karşısında kitap okuyarak yıkamazsınız. mesela bugün dağa çıkıp "ben bu dövleti tanımiyim" deyin, devlet "hadi tak sepeti koluna herkes kendi yoluna" der ama senden gidiş dönüş parasını da çatır çatır alır. düzen istiyorsanız düzülmeye boyun eğeceksiniz.
ha tabii düzen diye bir şeyin kalmadığı durumlarda "kaos" ortaya çıkıyor. kaosta da insanın gerçek yüzü ortaya çıkıyor, beynin sürüngen kısmı kontrolü devralıyor. (bkz: survival of the fittest) bugün yaptığımız tek şey rol yapmak. hepimiz solcu, sağcı, hümanist, demokrasi yanlısı rolü yapıyoruz. bu yüzden çıkıp da çatır çatır mesela "ben ırkçıyım, x'lerden nefret ediyorum" "kadınlardan nefret ediyorum, hepsi kezbanın teki" diyemiyorsunuz, çünkü böyle dediğinizde dışlanıyorsunuz. halbuki bunları belirtmek de bir özgürlüktür. özgürlük ve hümanizm anlayışını herkes kendine göre kesip yontar. mesela bir tecavüzcüye edilen küfürler hep standarttır; orospu çocuğu, sikini keseceksin, hapiste dayılara siktireceksin vs. yani duygularınızın yoğun olduğu anlarda ilkel ve vahşi benliğiniz ortaya çıkıyor. dinler bile bu ilkel ve vahşi benliğin bir ürünüdür. pek çok dinde "şeytan" kavramı ortaktır ve bütün kötülüklerin anasıdır. "hani ben kötülük yapmam normalde ama şeytana uydum" hesabı. siktir lan oradan puşt!
bu yüzden bu dünyada huzura yer yoktur. insanoğlunun soyu tükenene kadar savaşa devam.