isviçre rheinfelden'de dünyaya geldim (basel'e 10 km uzaklıkta bir yer) ve altı yaşına kadar aralıksız basel'de yaşadım. sonra ben beş yaşındayken abim isviçre'de okumak istemiyor diye türkiye'ye döndük. yani isviçre'de sadece spielgruppe'ye gitme şansım oldu. Türkiye'ye döndük ve ben burada okula gitmeye başladım. ancak isviçre'yle bağım sağlık sorunlarından ötürü kopmamıştı. çünkü doktorum oradaydı. senede 3-4 kez gidip geliyordum. yazları üç ay kalıyorduk vs. yaş 12'ye, sene de 2006'ya geldiğinde orada tanıdığımız bir orospu çocuğu bizi yabancılar polisine "bunlar 9 ay türkiye'de, üç ay isviçre'de yaşıyor" diye şikayet edince bizden bir tercih yapmamız istendi. ben de bok varmış gibi türkiye'yi seçtim. çünkü almancam iyi değildi ve bu gözümü korkuttu. döndükten sonra 5-6 sene pek sorun etmedim bunu. ama 2013 yılında daha olgun bir kafayla oraya gidince ne denli bir salaklık yapmış olduğumu görmüş oldum.
insanlar bana her seferinde "isviçre'de ne buluyorsun?" diye soruyor. ben orada huzur buluyorum. evvela kafam rahat oluyor her seferinde. elbette temelli orada yaşasam farklı olabilir ama hakikaten ülkede bir düzen var ve ben bunu seviyorum. aşırı kuracı olsalar da bu benim hiç gözüme batmıyor. olaya her daim isviçreli kafasıyla yaklaşıyorum ve mantıklı geliyor bu kurallar bana. mesela son olarak 8 eylül'de gidip dün döndüm ve bunu bir kere daha anladım. ben türkiye'de mutlu değilim. hep hayalini kurarım ayrıca. "basel'de yaşasam, okuluma gitsem, ara ara fırsatını bulup soluğu fc basel'in maçlarında bulsam" diye düşünür dururum hep. bir de en çok içimin gittiği şeylerden biri de ülkede okuduğunuz okulun/bölümün karşılığını alıyorsunuz. ve devlet her koşulda sizin arkanızda. özetle iyi bir işiniz varsa sırtınız yere gelmiyor.
ama olmuyor işte. ben isviçre'ye geri dönemiyorum. oturumumu öldürdükten sonra her ne kadar türkiye'de sağlığıma kavuşsam da özlüyorum oraları. ve türkiye'de yaşamak gerçekten ağırıma gidiyor, bunalıyorum. ama gelin görün ki bir çıkış yolum da yok. öyle gidip 5-6 gün kalmak güzel gibi gözükse de her dönüşümde yüreğim parçalanıyor, bunalıma giriyorum.
sonuç olarak ben isviçre'yi deli gibi özlüyorum sözlük.