kışları eşortman, yazları boxer’la evin içinde dolanmaktır. çift kişilik yatak büyük geldiği için koltukta yatmaktır.*
bir tencere yemek pişirip 3 gün aynı şeyi yemektir. haber spikerine “sen saçını mı kestirdin” diyip televizyonla sosyalleşmeye çalışmaktır. kendi başına pes turnuvası yapmanın anlamsızlığını fark edip kariyer modunda oynamaktır. alış verişten dönünce elinizdeki torbalara rağmen cepten anahtarı bulup kapıyı açma eziyetini yaşamaktır, aynı torbaları elinizden alacak kimse olmadığı için eve ayakkabıyla girmektir. bir gün biri gelir izleriz diye evi film deposuna çevirip hiçbirini izlememektir. tadından değil de tatsızlığından artık yenmeyen durumdur.