o zamanlar lise bitmiş, saçları uzatmışım. kendimi elvir baliç kıvamında hissediyorum. elimiz yüzümüz de fena değil. hatunları etkileyememek için hiçbir sebebim yok yani. tatil için gittiğimiz otelde bir dişiyi gözüme kestirmiş durumdayım elbette. kendimce planlar yapıyorum şöyle konuşurum, yanına böyle giderim, şunu derim falan... velakin hiçbirini gerçekleştirememişim.
neyse günlerden bir gün denizde yüzüyorum. bir baktım kız karşımdaki şezlonglara doğru yanaşıyor. e tabii yaşım itibariyle artistlik peşindeyim. dedim ne yapayım? filmlerde gördüğüm o üper hareketle bir girizgah yapayım bari. planım: denizden çıkıp saçlarımı savuracağım ve cool bir şekilde geri dalacağım. eğildim, kafamı daldırdım suyun altına. bekliyorum. cesaretimi topluyorum. (lan suyun üstünde toplasana işte cesaretini.) neyse tam kafamı kaldırırken hapşırma gelmesin mi! hapşırmamla birlikte boğazım tuzlu suyla doldu. suyun dışına çıkışım tükürük ve kusmuk eşliğiyle gerçekleşti. ve anında geri daldım. kız gördü mü bilmiyorum ama ben suyun altında 40 saniye civarı kalabildiğimi öğrenmiş oldum.
