diğerleri gibi bu da refleks yayı aracılığıyla meydana gelir. mesela elimiz ateşe değdiği zaman hızlıca geri çekeriz, bu da tıpkı lazarus refleksi gibi refleks yayı tarafından idare edilir. zaten bu nedenle beyin ölümü gerçekleşmiş hastalarda bile görülebilir zira bu tarz refleksler beyinden emir almazlar.
lazarus refleksi'ni diğerlerinden ayıran şey uzun ve karışık olmasıdır. yani, nasıl anlatsam, bizim reflekslerimiz genelde irkilme, seğirme, sıçrama gibi anlık olaylardır. ancak lazarus refleksi'nde ölünün kolları önce yukarı kalkar ardından çapraz bir biçimde göğsünde kavuşturulur. bir kaç saniye sonra ise kollar göğüsten ayrılarak vücudun iki yanına düşer.
lazarus refleksi'ni tetikleyen şeyi bugün tam olarak bilemiyoruz ancak genelde beyin ölümü gerçekleşmiş bireyin fişi çekildikten bir kaç dakika içerisinde gerçekleştiği için acıyla bir ilgili olabileceği düşünülüyor.
isminin kaynağına gelirsek... incil efenim. yuhanna incili 11. bölümde isa, mucizevi bir şekilde aziz lazarus isimli bir ölüyü diriltiyor. lazarus refleksi de sanki ölü diriliyormuş gibi bir izlenim yarattığı için ismini buradan alıyor. doğruya doğru, cidden ürkütücü bir refleks. bilimsel açıklaması bilinmeden önce sağlık görevlilerinin epey korktuğu bir durummuş. günümüzde ise hasta yakınları bu duruma şahit oldukları zaman hastanın hala yaşadığı yanılgısına düşebiliyor. her açıdan zor bir durum kısacası.