gündelik hayatımızın kıdemli rutinlerinden birine dönüştü bu tür haberler. çok acı gerçekten. insan ölümlerinin kolayca gerçekleştiği ortadoğu ülkelerine nazaran daha huzurlu bir ülke olmamıza şükür ederken tam da bu olayların içerisinde bulduk kendimizi. dün davutoğlu'nun konuşmalarını dinlerken ''ateş düştüğü yeri yakar'' klişesini düşündüm. şuan ülkede tam olarak hal böyle. 2 aylık süreçte yüzlerce insan hayatını kaybetmişken, evlatlar yetim, analar acı içindeyken, parmak sallayıp o dağlar terörden te-miz-le-ne-cek demek ne kadar bencilce bir dokunuş.
16 şehit vermiş bir ülke yasını bile henüz tutmamışken, bir garip adamın 400 vekil elde edilmiş olsaydı ülkede bu tür olaylar yaşanmazdı demesi, ve bu acı haberden sadece bir kaç saat sonra, hürriyet gazetesinin merkez binasına yapılan saldırıyı sosyal medyada örgütleyen ve tetikleyen istanbul milletvekili abdurrahim boynukalın'ın ''1 kasım'da sandıktan ne çıkarsa çıksın seni başkan yaptıracağız, seni başkan yaptıracağız, seni başkan yaptıracağız'' açıklaması iktidar mensuplarının ne türde tehlikeli bir bilinç altıyla hareket ettiğinin izahı ortadadır. bu demeçler ve bu hırs tarihe kara bir leke olarak düşmüştür.
tüm sorun akp'nin 400 vekil kazanımı ile alakalıysa hayatı boyunca ak partiye oy vermemiş biri olarak namusum ve şerefim üzerine yemin ediyorum ki oyum ak partinindir. yeter ki kan dursun! yeterki analar ağlamasın.
ve... tüm bu acı dolu ölümlerin dışında binlerce anne askerde vatani görevini icra eden evlatları için, kaygılı, endişe içinde haber beklerken, bu daha ne ki? daha farklı taktikler deneyeceğiz demek, binlerce evladımızı ölüme savurmaktan başka ne anlam ifade edebilir? dış politikada hüsrana uğratan mevcut iktidar iç politikada derin yaralar açmış ve maalesef açmaya da devam edecektir. bu siyasi hırs, iktidar merakı, huzur ve barış özlemiyle yanıp tutuşan türkiye halklarına çok ağır fatura ediliyor.
burada çaresizce klavye eskitmek bir insan olarak ağrıma gidiyor.
yapılacak bir şeyler olmalı.
her birey kendi kendine bu soruyu sormalıdır.
doğu ile batı aynı ruh halinde bütünleştirilmelidir.
ulusal yas ilan edilmelidir.
olayların yaşandığı bölgedeki yurttaşlarımız sokağa dökülmeli ''benim için öldürme'' demelidir. kendi askerini kendi polisini yine kendi müdafaa etmelidir.
batıdaki kardeşlerimiz, doğu kökenli yuttaşlarımızın malına, canına el uzatmamalıdır.
siyasi iktidar partisi ve diğer partilere çözüm konusunda savaş mantığından vazgeçip uzlaşmacı, kanı durduracak, barış temelli adımlar atmaları konusunda baskı yapılmalıdır. aksi halde bu siyasi çıkmazın en masum en temiz yüzleri bir bir düşecektir. bu ateş düştüğü yeri yakmasın artık! hepimizi yaksın. herkes bir parça sorumluluk alsın.