beresi meşhurdür. sanki sakatmış gibi adeta bir robot gibi çalmasına rağmen rock tarihinin en zor partisyonlarında imzası vardır. geddy lee konserlerde ne kadar gülümseyen bir portre çizerse, peart tam aksine o kadar asık suratlıdır. nerdeyse hiç gülümsemez. o baterista son yıllarda yazılmış en harika davul senfonisidir belki. bir başka hayvani davulcu mike portnoy üzerindeki teknik ve stil olarak etkisiyle tüm dream theater 'genç' fanlarının ilgisinin rush gibi yıllanmış şarap misali bir gruba yönelmesini sağlayarak farkında olmadan da olsa önemli bir iş daha yapmıştır. bir sene arayla iki can parçasını kaybetmesine rağmen müziği bırakmaması çok takdir edilesidir. rush in rio her eve lazım bir rock şölenidir.