her şeyi bırakıp gitmek

entry185 galeri video1
    146.
  1. Son 2 gündür yaptığımdır. Faydasi var mi diye sorarsanız çok fazla. Ancak benimkisi tam olarak her şeyi bırakıp gitmek degil. Her şeye ara verip gitmek.

    Şöyle ki 20 yaşında istanbulda üniversite öğrencisi, normalde de yalnız yasayan bir insanim. Yaz okulunun son günlerinde bir mangal uğruna biraz soğuk kaptim ve bronşit oldum. Öyle ki anasinin ami gibiydi her gün oksijen maskesi taktırmaya hastaneye gidiyordum. Bu sirada ailem ile kavgaliydim ve arkadaş çevremde bir sürü olay oldu bir süreliğine onlarla da aram açıldı. Dedim ki bu ne boktan yalnizlik yine insanlarla ic iceyiz. Derken bir kaç gün sonra annem aradi. Babam benimle barışmak istiyormus. Iyi dedim. Tuttum memleketim olan ve ailemin yaşadığı trabzon yolunu. Bu sirada hala bronşit ebemi sikiyor. Neyse efendim sohbet muhabbet devam ediyoruz. Babamla aramiz da düzeldi. Velhasil yine bir gece nefes alamiyorum hastaneye gideyim dedim. Üst solunum yolları enfeksiyonu da olmuşum. Bu gece hastanede tutalim sizi dediler. Iyi dedim aradım annemlerw haber verdim böyle böyle diye. Derken gece yatmadan önce bana yatıştırıcı bir iğne verdiler. Çünkü nefes alirken öyle iğrenç bir ses çıkıyordu ki sanki sürekli ölüyorum amk. Dolayısıyla uyuyamiyordum. Neyse tam uyumadan önce annemin geldigini hatirliyorum...

    Ertesi gün uyandigimda farkli bir yerdeydim. Noluyoruz amk ayağında hemşireye sordum. Dün gece uyurken rahatsiz oldunuz yoğun bakima aldik dedilwr. Agzima burnuma borular sokmuşlar. Neyse uyaninca cikardilar beni oradan. Anneme sordum ne oldu diye. Annem de gece morardın vs dedi. Entübe edeceklermiş neyse ki burundan boru sokmaya karar vermişler sagolsunlar.

    Neyse efendim 2 günümüzde agzimizda yüzümüzde borular hastanede geçirdik. Ertesi gün oldu ciktim hastaneden gittim babamin yanina. Arabanın anahtarini aldim. Ben köye gidiyorum hadi Güle güle dedim. Bastım geldim köye. Köyde de kimse yok. Tek başıma geldim yani. 2 gündür burada kaliyorum. Yanima 3 tane kitap aldim. Onlari okuyorum. Karnim acikinca bahçeden mısır ve patates topluyorum. 2 tavuğum var şuanda. Bir de kedim var. Adı "pietzsch". Piç diye okunuyor ama kültürlü kedi olduğu için öyle bir isim vereyim dedim. Neyse efendim sabah geldiğimde kapiyi açtım kiyafetlerimi evime attim geçtim bahceye; otlarin üstüne uzanip okudum kitabımı. Karnim acikinca yanima düşen armutu yedim. Aksama doğru usuyunce odunumu kestim sobamı yaktım. Biraz un buldum evde. Mısır unu. Değirmene son gidişten kalmış belli ki 2 3 aylık. Amaan ne olacak dedim güzelce hamur yaptim onu da sobamin(bizim buralarda kuzine derler) gözüne attim aksam pisince de komşunun yeni getirdiği, ineğin memesinden süt olarak çıkalı 1 günden fazla olmamis tereyağı eşliğinde yedim. Bütün bunlari yaparken telefonumu kapattim. Bugünü ise tamamen kitap okuyarak geçirdim. Biraz kediyle oynadim. Yine odun kestim biraz. Tavuklarin yumurtalarini aldim dolaba kaldirdim. Fakat sonunda insan görmeden, paraya ihtiyaç duymadan, yalnız ama mutlu bir şekilde yaşadım 2 gündür sözlük. Hayatimin en mutlu 2 gününü bir doktor tavsiyesi olan biraz hava almaya çık cümlesi sayesinde yaşadım. Ve sonunda özgür olduğumu hissettim amina koyduğumun dünyasinda. Ve insanlardan bir kere daha soğudum.
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük