bu hafta ki uykusuzda şu yazıyı okudum canım sıkıldı :
cinayeti önceden bilenlerin tam listesi: ogün samast,yasin hayal, erhan tuncel, yasin hayal in eniştesi,arkadaş çevresinden 10 kişi, ismi açıklanmayan uzun saçlı bi çocuk, bazı "vatansever" büyük abiler, iLKOKUL ÇOCUKLARI DA DAHiL PELiTLi HALKININ ÇOĞU,jandarma, trabzon emniyeti, istanbul emniyeti...
zaten büyük ölçüde bildiğimiz bir husus. lakin canımı sıkan nokta şudur ki kömür gözlü okur; ben bu şehirde okuyorum * öyle büyük şehirlerden buraya gelen akranlarım gibi "lanet olsun alışamadım bu şehre beybi sarıl bana" triplerine girmedim pek. ayaklarımın üstünde durmaya çalıştım. şehrin genel yapısını ve dışarıdan gelen birinin gözüyle trabzon gibi konuları yazmıycam şimdi okur. * direk konuya gireyim dedim giremedim hala okur. kızma bana.*. ben yukarıda bahsi geçen pelitli ilçesinde 1 sene oturdum. ve bazıları medyaya da yansıyan cinayet olaylarını gördüm. ama bu yazıyı okuyunca aslında bilinç altıma attığım * gerçek tokat gibi çarptı yüzüme. o mahalledeki bakkal hasan amca, internet kafeci ender abi, hamburgerci sercan... hepsi biliyorlardı bunu. farkındayım bildiklerinin çünkü mafyatik ilişkilerini biliyorum. hepsi bırakın bir ermeninin, bir insanın öldürüleceğini biliyorlardı önceden...
kimileri pkk eliyle ülkeye sokulan uyuşturucunun trafik hattından, narkoterörden * bahsededursun; buralarda vatansever abilerimiz 14 yaşlarında çocukaların ellerine tutuşturuyorlar suluyu, kuruyu...
zaten ilginç bir hale getirilmiş olan şehrin en acaip bölgelerinden biridir pelitli. ve burada bir süre de olsa yüzyüze baktığım, samimiyet kurduğum insanların aslında içten içe bütün değer yargılarımı tüketecek yalanlara gebe olduklarını bilmek. işte can sıkıcı nokta bu benim için. velhasılı kelam durum budur okur.