" intikale çıkmıştık, yaz ayları. sıcak mı sıcak bi havada yürümekten topuklarımız şişmişti. birden silah sesleri duyduk. kayalık bi bölge. hemen yere yattık. badimle göz göze geldik, yan yanayız. komutan öyle bir bağırdı ki bizi yan yana görünce. hemen kendimi başka mevziye attım. kafamızı kaldıramıyoruz. 5 dakika geçmedi 2 roket düştü. birisi badimin mevzine düştü. diğerini göremedim. komutanım uyarmasa bende ölmüştüm orada. sonra... sabah yemek yediğim adamın parçalaranı topladım plastik bir torbaya.
askerlik bitti. 2 yıl kendime gelemedim. hicbir iş yapamadım. reklam tabela işim vardı. 300.000 lira batırdım. 3 yıl silahla gezdim. hala düzelemedim. şurada havai fişek patlasa yere yatar mevzi alırım. bakma şimdi anlattığıma, 5 yıldır kimseye anlatamadım. ilk geldiğimde kaç kelle aldın diye soru soran adama ne anlatırsın "
bunları 30 yaşında, şeker gibi bi adamdan dinledim. 2 yıl olmuştur görmeyeli. tabureye oturmuş aglaya aglaya anlamıştı.
ne zaman şehit haberi gelse. şahin abinin gözyaşları aklıma gelir paylaşmak istedim.