yurdumuzun ufuklarından bir güneş gibi doğduğu 3 kasım 2002 tarihinden bugüne ümmet-i muhammed'i huzura gark edip küffarı dize getiren, hazreti peygamberin açtığı yolda gösterdiği hedefe durmadan yürüyerek adeta efendimizin evs ve hazrec kabilelerini barıştırması gibi kürdüyle, türküyle, lazıyla, çerkesiyle 36 etnik unsuru bastırıp kaynaştıran, türkiye halklarının efendisi değil hizmetkarı olduğu günden bugüne ekonomik refahı pat diye yükseltip terörü şak diye bitiren ve ülkemizi burak-ı şerif hızıyla muasır medeniyetler seviyesine yükselten, dünyanın neresinde bir mazlum müslüman görse şefkat kanatlarını açarak onun hamiliğini üstlenen islam halifesi ve mücahidi recep tayyip erdoğan'ı sevmenin bir iman meselesi olduğu gerçeğidir.
arkadaşlar lami cimi yok bunun kimse kusura falan bakmasın. eğer bu ülkede abdest alan, alnı secde gören, yaratılanı yaratandan ötürü sevip islam kardeşliğini esas alan, bazıları gibi eline fırsat geçse tek suçu kürt olmak olan din kardeşlerini bir kaşık suda boğmayacak tek lider oysa; eğer o yokken başörtülü bacılarımız okul, hastane, meclis, gece kulübü, çay bahçesi ve anaokulu gibi yerlere özgürce giremeyecekse, mütedeyyin kardeşlerimiz sırf namaz kıldığı için fişlenip işinden olacaksa, şapka takıp frenk mukallidi olmadığı için ak takkeli dedelerimizle adam asmaca oynanacaksa tüm bunları bile bile recep tayyip erdoğan'ı sevmeyen adamın imanından şüphe edilir...
ama erdoğan da rerörö rarara gastar gastar cimbombom falan edip takkenizi söktürmeyin bana. türkiye'nin gerçekleri kıvırmadan dile getiren tek tarihçisi üstad kadir mısıroğlu'nun da dediği gibi:
