12 years a slave

entry91 galeri
    81.
  1. amerikada zencilerin köle yapılmasını anlatan filmler içinde django unchainedden sonra izlediğim ikinci güzel filmdir.
    django unchained'in tadını vermedi açıkçası. biraz durgun ilerlediğinden olsa gerek. ama amerikanın kara geçmişini anlatan bu tarz filmleri her daim destekliyorum. aynı zamanda kendi ülkesinin pis geçmişini kabullenen amerikalıları da takdir ediyorum.

    bu ve bunun gibi filmleri izleyince sürekli aklıma "adalet dediğiniz o kadar adil bir şey değilmiş" repliği geliyor. tabiki pardon filmiyle karşılaştırmıyorum ama bu söz buraya cuk oturuyor.
    düşünsene abi. ülkenin kanunları zencilerin köle olarak alınıp satılabileceğini, sahiplenilebileceğini, insan değil mal olduğunu kabul ediyor. bu hususta beyaz insanlara hak tanıyor. ve bunun sona ermesi de pek uzak değil. daha yüz sene gerimizde. o yılları görmüş yaşamış insanlardan bazıları yaşıyor halen belki de. hele hele o adalet sistemi solomonu özgür bilip siyah olduğu için haksız görmesiyse... (bkz: adaletini sikeyim dünya)

    filmi eleştirmek gerekirse, biraz durgun ilerliyor ve yavan geldi bana. solomonun marangozu dövdüğü sahne haricinde izleyiciyi kendine bağlayacak hiç bir sahnesi yoktu. hele hele solomonun özgürlüğüne kavuşması ve ailesine dönmesi kısımlarının son on(hatta 7) dakikaya sıkıştırılması saçma olmuş. hatta filmin sonunda solomonun özgürlüğüne kavuştuktan sonra adaletin adaletsizliğiyle tekrar yüzleşmesi, köleliğin kaldırılmasında aktif rol alması, birçok yerde konferanslar vermesi, yeraltı tren yolundan kaçan zencilere yardım etmesi falan anlatılıyor. ki solomonun hikayesi de asıl özgürlüğüne kavuşmasıyla başlıyor bence. filmi gereksiz uzatacağına(bazı sahneleri gereksiz yere 1 dakikadan uzun tutmuş. hatta solomonun yüzü anlamsız bir şekilde uzun uzun gösteriliyor bir fotoğraf gibi) tüm bu olayları da çekip filmi 2saat 30 dakikada tamamlayabilirlerdi. sonuna da solomonun nerede nasıl öldüğü bilinmiyor yazar bitirirdi. bu şekilde film solomonun 12 yıllık esaretinden sözetmekten öte gidememiş ancak solomon aslında zenci köleliğinin kaldırılmasında rol alan isimsiz "kahraman"lardan yalnızca birisi ve bu film onun kahramanlığını tanıtma açısından güzel bir araç olabilirdi. hele hele filmin türü biyografi olsa da benim gözümde biyografi değil sadece dram filmiydi. çünkü köleliğin başlayıp bitmesine kadar işlenen kısım tüm zenci kölelerin başından geçebilirdi. bence solomonun hayatını özel kılan sonda anlatılanlardı.

    not: zenci insanlara siyahi denmesinden tiksiniyorum. zenci demeyi hakaret olarak algılayanları da anlamıyorum. bir insana direk rengiyle hitap etmek kadar gerzekçe ve aşağılayıcı bir durum olamaz bence. bir insan bana beyazi dese "nerem beyaz amk" derim. bir insana siyahi demek onu ırkıyla ötekileştirmekten daha iğrenç bence.
    not 2: zenci demeyi hakaret olarak görenlerin bunun mantığını bu cagal gardaşınıza anlatmalarını da rica ederim.
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük