bir çeşit deliliktir. akıl hastanesine yatmak daha mantıklı. tanrı neden böyle kurgu yapmış insanoğlu üzerinde anlamaya çalıştınız mı hiç? hayal kırıklığı neticesinde başka birine gitmek için mi, daha fazla acı çekip bir olgunluğa ulaşmak için mi ne için? gözü kapalı birini seversin, bunu ona söylersin fakat bu çok yeterli bir şey midir? yanında olmak, gözlerinin içine bakmak, oturduğu sandalyeyi çekmek yahut yürürken onun adımlarına uyum sağlamak yok mudur işin doğasında? sanki bu tamamıyla olumsuz bir manzara değil. sadece parçalar eksik gibime geliyor. tamamlanınca daha olumlu bir görüntüye dönüşebilir. eğer hicbir şekilde bu sevgiye karşılık alamıyorsan daha fazla alkol ve sigarayla onun yerini doldurmaya çalışacaksın. mesaj attığında ya da aradığında cevapsız kaldığın, saatlerce günlerce onu düşünerek geçirdiğin zamanlara bağışıklığın artacak. yani onca işin ve yoğunluğunun arasında buna sarılmışsın halbuki. bir süre sonra sarıldığın şeyin yastığın olduğunu kabul etmek istemezsin. o da sürekli yastık olmak için kafa açıp durur. sanki onu sevmek için ondan izin alacaksın amk.
lan ne bu kalp benim ne o kalp senin, bunlar hep emanet!