şahsen insana insan olduğu için değer veren bir yapım vardır. türkiyede yaşayan yahudi vatandaşlarımızın bugün türkiye için herhangi bir problem teşkil etmediğini düşünmekteyim.kaldı ki; teşkil etseler bile herkesten kişisel olarak nefret etmek pek saçma gelir bana. kimileri bu insanları zengin diye çekemez, kimileri üzerine tonlarca komplo teorisi kurup da onlardan nefret eder..
çok yahudi arkadaşım oldu, annesi babası türk bilim adamı olarak ödül alanından tutun da, amerikada okuduktan sonra buraya geri dönüp bir şekilde toprağına kavuşmanın sevincini yaşayan.
lisedeyken eski kız arkadaşım bir yahudi ile çıktığında ben de bu militarist ve sözde nasyonalist aşlında faşist söylemlere inanan kesimdendim, ancak epi topu o sığlıktan ileri gelen bir şey olduğunu kavradım zamanla. benim derdimin kişisel olduğunu farketmem büyüdüğümü farkettiğim ana denk düşer.
bugün sahip olduğu pekçok şeyi kendisinin veya bir akrabasının kanıyla bedelini ödemiş insanlardan bahsederken onlardan nefret edenlerin türkiye'de yaşamaması gerektiği kanaatindeyim. zira bu fikri benimseyen oryentalist arkadaşlar kurtuluş savaşında ve sonrasında arapların bize karşı tutumunu (arkadan vurmacı) yahudilerin bize yardımları ile kıyaslar ise biraz ufku açılacaktır.
sen ne boktan bir adamsın ki, ırklarla uğraşıp durursun birader diyesim gelir insanları gruplayanlara.
tanım yapmak gerekirse; "benim de içinde bulunduğum insanlardır." ancak yahudileri sevmem, özel bir sebepten değil zira insanı sevmemden ileri gelmektedir.