ne yazık ki bu ülkede siyaset denilince akla gelen isimlerin çoğunun içinde bulunduğu zihniyettir. tek amacı hedeflediği mevkinin sağlayacağı rant olan bu kişilerin her zaman elindeki en büyük kozdur din ögesi.
26 Ocak 2008 tarihli yılmaz özdil yazısını referans gösterirsek mesele daha iyi anlaşılacaktır.
--spoiler--
"Hakim kılınacak olan şeyler, islam'ın getirdiği ana kaidelerdir. Sünneti seniyyedir. imam hatip liseleri, imam yetiştirsin diye açılmadı. Dinini bilen doktorlar, avukatlar, mühendisler olsun diye açıldı" diyen kim?
"Başörtüsü ile uğraşmak, gardırop Atatürkçülüğünün tipik örneğidir. Atatürk, kadınların kılığına kıyafetine karışmamış, o konuda yasa çıkarmamış, ne giyeceklerine hiç müdahale etmemiştir" diyen kim?
"Demokrasi aşınızdır, ekmeğinizdir, başörtünüzdür, namusunuzdur, sahip çıkın... Bu seçim, evladını başörtülü diye üniversiteye yollayamayanların seçimi olacak. Zulüm edenlere karşı hesap soranların seçimi olacak" diyen kim?
"Türkiye'nin AB'ye giden yolu, sadece Diyarbakır'dan geçmez. Neresinde sorun varsa, orasından geçer. imam hatip lisesinin önünden de geçer. Çağdışı kıyafet yasaklanabilir ama, başörtüsü çağdışı kıyafet olarak yorumlanamaz. Devrim kanunlarında böyle bir örtü yasağı yok" diyen kim?
"Başörtüsü dramına son verilmeli... Başörtülü bacılarım, üniversitelerde okumalıdır. Bunları perişan etmeye kimsenin hakkı yoktur. Başörtüsü, insan hakları kapsamındadır" diyen kim?
"Laiklik, isteyenin takmasının, isteyenin takmamasının ortak güvencesidir. Öğrenci kızlara başörtüsünü yasaklamayı, Avrupa Konseyi'ne anlatamazsınız" diyen kim?
"Üniversite özgürlüktür. iktidara gelir gelmez, başörtüsü yasağını kaldıracağız. Başörtüsüne, seçim beyannamesinde yer veren tek parti biziz" diyen kim?