gerçek bir hikayeden uyarlanan, yönetmenliğini julian schnabel 'in yaptığı film. bir zamanlar ünlü bir derginin editörü olan baş kahramanımız, ciddi bir trafik kazası sonucu tüm vücut fonksiyonlarını yitirir. tüm vücudu felç olan jean-dominique bauby'i sadece sol gözünü kendi iradesi altında hareket ettirebilmektedir. bu nedenle uzun bir süre filme bauby'nin gözünden bakıyoruz. filmde başrolü oynayan mathieu amalric neredeyse tüm film boyunca sabit bir şekilde durmasına rağmen çok başarılı bir oyunculuk sergilemiş. bunun dışında yönetmenin, fotoğraf niteliğindeki etkileyici görsel kareler sunması da, izleyenlerde bambaşka bir tat daha bırakıyor.
--spoiler--
filmin ismi baş kahramanımız jean-dominique bauby'nin tamamen kendini bu kavramlarla özdeştirmeleri doğrultusunda ortaya çıkmış. bauby'i felçli olduğunu öğrendiği ilk dakikalalardan itibaren adeta kendini bir dalgıç elbisesine hapsolmuş biri olarak görmektedir. bu şekilde karamsar bir gözle zaman geçiren bauby bir zaman sonra tüm engellere rağmen yaşamayı, üretmeyi seçer. işte tam bu noktada kahramanımız o ağır, özgürlüğünü kısıtladığını düşündüğü dalgıç elbisesinden kurtularak bir kelebek gibi özgür düşlemeye başlar kendini. buradan da yola çıkarak terapistinin de yardımı ile bir kitap yazmaya karar verir.
yönetmen bize filmin başında ardı sıra yıkılan buz dağlarını gösterir. burada yıkılan, kahramanın birikimleri, idealleri hayalleridir. lakin filmin sonunda o yıkılan buz dağlarının tekrar eski haline dönüşünü izleriz. işte bu da tüm engellere rağmen yaşamaya, üretmeye devam edişi anlatır.
--spoiler--
2007 cannes film festivali'nde en iyi yönetmen ödülünü boşa almamış dediğim, izlenilmesi gerektiğini düşündüğüm başarılı bir film.