17.
-
mücadele müzakere ile birlikte yürütülmezse hiçbir sonuç alamaz, aksine halkı daha çok itersiniz terörün kucağına.
bizim ülke olarak yaptığımız en büyük yanlıştır bu.
terörle mücadele ederken halkı da katıyoruz bu mücadeleye.
90'lı yıllarda terör bitme noktasına gelmişti silahlı mücadeleyle, hatta kısmen bitmişti bile diyebiliriz.
bitmişti bitmesine ama halk da hiç olmadığı kadar bağlanmıştı silahlı mücadeleye.
neden?
çünkü terörü bitirirken halkı da bitirdik, onlarla da savaştık.
nitekim böyle bir ortamda da tekrar toparlanıp karşımıza dikilmeleri uzun sürmedi.
mhp'nin programını incelerseniz hala inkar politikalarıyla dolu.
bu kafada bir parti, tarihinin en geniş topraklarına yayılmış bir pkk ile mücadele edemez.
ülkeyi içinden çıkılmaz bir yola sokar.
aklı başında olan herkes de bu gerçeği kabullenmiştir.
kuzey suriye ve kuzey ırak artık kürt topraklarıdır.
barzani'yi bir şekilde ikna edip kuzey ırak'a müdahale etseniz dahi kuzey suriye'ye girme şansınız yoktur.
hele de kara harekatı düzenleme şansınız hiç yoktur.
zira artık onlar da amerika'nın müttefiki konumundadır.
ve yamulmuyorsam yaklaşık olarak 45-50 bin militana sahipler.
90'lı yıllarda imha ettiğimiz pkk 3000 militanla savaşıyordu.
savaş stratejileri de değişti, pkk maalesef eski pkk değil.
halkla iç içe, şehirlerde savaşıyorlar.
halkı kendilerine kalkan yapıp, çocukları silahların önüne atıyorlar.
bu şekilde savaşan bir örgütle mücadele ederseniz, sivil, çocuk demeden vurmanız gerekir.
bu da dünya önünde sizi israil ile aynı konuma sokar ki siz israil kadar kamuoyuna sahip bir ülke değilsiniz.