yasadışı yollardan (uyuşturucu, himmet, organ ticareti,soygun, kaçakçılık, cinayet vs) elde edilen paranın sisteme sorgusuz, sualsiz, vergisiz dahil edilmesidir.
bekir hazar bugünkü yazısında kara para aklama işin kolaylaştırmak için malta ve karayiplerden vatandaşlık almak isteyen iş adamlarının hikayesini yazmış. bu işin odak noktası da Türkiye'de schengen ve kanada vizelerini de veren VFS Global şirketi.
Gazetemizin ekonomi müdürü sevgili Faruk Erdem koluma girdi önceki gün. Beni boğazda bir mekana götürdü. Türkiye'nin sayılı zenginlerinden biri vardı karşımızda. Saatlerce siyaset, ekonomi ve dünyayı konuştuk.
Benim en çok dikkatimi çeken işadamımızın anlattığı ilginç bir ayrıntıydı. Türkiye'de Malta ve Karayip Adaları vatandaşlığına geçmeyi düşünen çok sayıda işadamı olduğunu söylüyordu.
Ve bir detaya daha girdi.
Önümüzdeki hafta Malta ve Karayipler'deki devletlerden iki Başbakan'ın sessiz sedasız Türkiye'ye geleceğini açıkladı. Türk işadamları ile yemek yenecek ve sonrasında boğazda tekne turuna çıkılacak. Bu iki küçücük ada devletini yönetenler "Verin bize 1'er milyon dolar, vatandaşımız olun" diyor.
Kampanyalarına "GLOBAL VATANDAŞLIK" ismini verdiler. Perde arkasında ise bu kampanyayı Global Vatandaşlık Ofisi adlı bir şirket yönetiyor.
Şirketin bir ayağı ingiliz sömürgesi Güney Afrika'da bir ayağı da ingiliz Vali'nin yönettiği Kanada'da. Peki Merkezi neresi?
Evet bildiniz Londra! Karayip Adaları ingiliz sömürgesi adacıklar devletlerinden oluşuyor.
7000 dolayında adacıklar ve kayalıklar olarak sıralanıyor, 25 sömürge devleti barındırıyor.
Karayipler'deki en bilinen en önemli ingiliz sömürgesi devlet ise Cayman Adaları.
Ve bu ülke dünyanın KARA PARA AKLAMA merkezi olarak tüm dünyada nam salmış durumda.
Uyuşturucu kartellerinden, terör örgütlerine kadar tüm yasadışı yolları tercih edenler paralarını burada aklıyor. Katiller ve çocukları uyuşturucu ile zehirleyenler, bu adacıklarda baş köşeye oturtularak ağırlanıyor.
Kraliçe Elizabeth'in evlatları, onlara bankalarda kahve ikram edip, önlerinde yerlere kadar eğiliyor. Vergi yok, denetim yok, nereden buldun hiç yok.
Kimse kimseye "Katil misin, uyuşturucu baronu musun, terörist misin" diye sormuyor. Cinayetlerle, katliamlarla, yasadışı yollarla elde edilen paralar burada sorgusuz sualsiz özellikle ingiliz bankalarının kasasına giriyor. Çuvalla KANLI PARALARI getirenlere sınırsız imkanlar sunuluyor.
Ülkelerini soyan dolandırıcılar da Karayiplerin 3 adadan oluşan Cayman adalarında lüks otellerde bankaların misafiri oluyor.
Yargılama yok, mahkeme yok, tek sual yok. 35 bin kişinin yaşadığı bu adacık ülkesinde 32 bin uluslararası ticaret şirketi, 550 BANKA, 900 Uluslararası yatırım FONU şirketi, 400 sigorta şirketi bulunuyor. Burada defalarca yazdığımız Yahudi baronlara ait bankalar Barclays, Midland, Citibank, Schroders gibi dünyanın sayılı bankaları adada PARA için birbirini eziyor.
Peki neden? Çünkü dünyada yılda 25 trilyon dolar KARA PARA aklaması yapılıyor. Ezecekler tabi... Ve her türlü teröre, kaosa, savaşa destek veren PARANIN FiRAVUNLARI'nda gözler asla doymuyor.
Malta ve Karayip adaları vatandaşlığı, GLOBAL DÜNYA VATANDAŞLIĞI gibi şirin kavramlarla gelip Türk işadamlarına kanca atıyorlar. Aslında "Malta ve Karayiplere 1 milyon dolar yatırın vatandaşlık alın. Milyar dolarlarınızı da bizim ingiliz bankalarına yatırın, vergi, denetim, sorgu sual görmeden yaşayın" diyorlar. Uyuşturucu baronlarının şu anda dünyada bir numaralı gözdesi PKK.
Uzakdoğu'dan gelen tüm uyuşturucuyu iran üzerinden onlar toplayıp Kandil'de depoluyor. Türk savaş uçakları ilk kez o depoları ve PKK'nın uyuşturucu paralarını bombalayarak yerle bir etti. PKK, uyuşturucu baronlarının dolayısıyla onları paralarını aklayan Karayip adalarındaki binlerce bankanın GÖZ BEBEĞi'ydi.
Gözbebekleri vuruldukça, bankaların gözleri faltaşı gibi açılıyor. Terörün bitmesi demek, uyuşturucu ticaretinin darbe alması demek. Ve dahası terör bir ülkedeki PARAYI kaçırır. Adamlar bunu çok iyi biliyor. PKK ile vuruyorlar, kan döküyorlar, çocuk, kadın, asker, polis, Türk-Kürt önlerine ne gelirse öldürüyorlar.
Sonra da bu ülkeye siyasetçiler gönderip "Gelin bize vatandaş olun, paranızı bize kaçırın, bakın istikrarın tehlikeye girdiği ülkede terör var" diyorlar.
Gelenler kim çok iyi bakın! Adamlar taa Karayip adamlarından bizim işadamlarımıza boğaza geliyorlar. ingiliz Kraliçesi'nin emriyle!
Onun için ingiliz gazeteciler de Diyarbakır'dan Lice'ye, hatta köylerden mezralara mekik dokuyorlar, PKK'ya "Bir canlı bomba ayarlayın da çekelim" diye yalvarıyorlar. Onun için ingiliz medyası hala PKKlı teröristleri birer kahraman olarak ilan etmeye devam ediyor.