bir gün padişah vehbi efendiyi yanına çağırır ve "bana öyle bir şiir yaz ki bir mısrasını okuyunca içimden seni öldürmek, bir sonrakini okuyunca ödüllendirmek gelsin" der. vehbi efendi şiiri yazar. padişahın istediği gibi yazmasına rağmen heralde padişahın şiir ağrına gider ve sümbülzade vehbi efendi idam edilir.
işte o şiir:
azm-u hamam edelim, sürtüştürem ben sana,
kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can.
lal-u şarap içirem ve ıslatıp geçirem,
parmağina yüzüğü, hatem-i zer drahşan.
eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır,
lale ile sümbülü kakülüne nevcivan.
diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan.