bir ot gibi. ruhu olmayan bir madde gibi. zor olan. ki, bir buğday tanesi dahi, sonbaharda topraĞIN ALTINA atılıp, bir kış boyunca o toprağın altında bekleyip, ilkbaharda, aylarca yağmur yiyip, çamur içerisinden kafasını çıkarıp da, yaz aylarında doya doya güneşten faydalanıyorsa insanların bu tarz bir yaşamı hayal etmemeleri ve ummamaları gerekmektedir.
bir buğday tanesi ki binlerce derde sıkıntıya dayanıp da varolabiliyorsa, varoluş mücaDELESiNi ZAFERLE TAMAmLIYORSA EĞER BiR KEZ BiLE ÜZÜLMEDEN YAŞAMAK; HEM OLASILIKSIZ HEM DE ŞIK DURMAYAN BiR EYLEM.
çünkü; insan olmak biraz eksik olmaktır! her insan biraz eksiktir. bu eksiklerimiz bizi tamamlayan belli başlı öğelerdir.
üzüntülerimiz, yüzümüzdeki kırışıklıklar, saçlarımızdaki aklar; yaşadığımızın, varolduğumuzun en canlı ve en kanlı tanıklarıdır!