ölüm

entry4119 galeri video16 ses3
    2405.
  1. bu entry (#25934895)'deki hikayenin devamıdır. baştan söyleyeyim dedim.

    gözlerini açtığında bembeyaz bir odadaydı. oda da denemezdi pek. duvarların varlığını hissedemiyordu çünkü. alabildiğine beyazdı sadece. sonsuza kadar gidiyor gibiydi. iki adam duruyordu karşısında. bir tanesi tanıdık gelmişti. şeytandı bu. daha önce konuşmuşlardı. gözlerinde oynaşan görüntüler yoktu bu defa. kırmızı renkli normal gözleri vardı sadece. diğer adamı tanımıyordu. hiç görmemişti daha önce. görse hatırlardı kesinlikle çünkü adam daha önce görülen kimseye benzemiyordu. sonsuz bir gururu varmış gibi dikti adam. ama aynı zamanda gelmiş geçmiş en mütevazi insan görünümüne de sahipti. hem çok genç duruyordu hem de çok olgun. zıtlıkları barındırıyordu içinde. gülümseyerek bakıyordu ona. yanına yaklaştı biraz. elini uzattı. merhaba dedi. adama "sen kimsin?" diye sordu. adam gülümsedi. "şeytanla tanışmıştın. sence ben kimim?" çok belliydi tabi ki. tanrıyla konuşuyordu. ama burası cennete veya cehenneme benzemiyordu. "ikisi de değil zaten" dedi tanrı. sadece konuşmak için bir alan. öylesine yarattım. ne konuşacağımızı merak ediyorsun biliyorum. şeytanla konuştuktan sonra hayatında bir şeylerin değişmesine memnun oldum. yaptığın şeyler gerçekten hoşuma gitti. tabi şeytanla konuşmadan senin yaptığını yapanlar da var ama yine de çok zor bir şey.

    ne yaptım diye düşündü. intihar olayından sonra gerçekten değişmişti. bizzat şeytanla karşılaştıktan sonra tanrıya inanmıştı. kutsal kitaplarda olduğu söylenen yanlışları bulmaya çalışmıştı. sorgulamıştı. mantık yürütmüştü. bu aklına geldiği anda tanrı "evet buydu işte önemli olan dedi." sen bir çoğunun yapamadığını yaptın. düşündün. sorguladın. ne kadar basit değil mi. ve ne kadar güzel. açıkçası hepiniz bunun farkında olsaydınız şeytanla küçük iddiamız bu kadar karmaşık olmazdı. ama ne yapalım tembelliği seviyorsunuz. size cennet vaat ettim hemen peşine düştünüz. oooo kutsal kitap alırım bir dal diyip okudunuz saatlerce. dilini bilmeden, ne dediğini bilmeden ne demeye çalıştığını düşünmeden. ve bunun karşılığında cennete gideceğinize inandınız. ancak bu iş o kadar kolay değil ve birçok insan bunun farkına vardığında çok geç olacak.

    kutsal kitaplara koyulan yanlışlarla başlayalım. mesela size benim varlığımı sorgulama yasağı var. sizce sizi yarattıktan sonra irade verip, merak duygusu verip sorgulamanızı yasaklamak çok saçma olmaz mıydı? kendini benim varlığıma inanmaya zorlamak yerine doğruyu arasan, sonuca ulaşamazsan da elinden geldiğini yapmış olman daha iyi olmaz mıydı? insanlar içinde bile emeği takdir edenler varken benim etmeyeceğimi düşünmeniz çok yanlış değil mi? dinin sizi düşünmekten alıkoyması kadar saçma bir şey olabilir mi? bence bu bulmanız gereken en basit yanlışlardan biriydi. ama siz cinselliğe o kadar takıldınız ki yanlışları düşünmek aklınıza bile gelmedi. sizce koskoca evreni keşfetme araştırma imkanı sunulurken neden evlilik öncesi sekse bu kadar takıldınız? keşfedilmeyi, düşünülmeyi, araştırılmayı bekleyen onca şey varken kıyafetinizden bacaklarınızın görünüp görünmediğine neden bu kadar önem verdiğimi düşündünüz? bu saçmalıklara inana inana bir noktadan sonra ahlak anlayışını cinsellikle sınırladınız. sonra da düşünmeyi bıraktınız.

    bana inanmayanların direk cehenneme gitmesi var bir de. neden öyle bir şey yapayım ki? sorgulasın, doğruyu bulmaya çalışsın. bana inandığını söyleyen ve açıp inandığı din hakkında hiç bir şey bilmeyen, tek isteği hurilerle sevişmek olan bir karaktersiz, bana inanmadığı halde düşünen bir kişiden benim gözümde neden daha değerli olsun? içinden geldiği için iyilik yapan bir insan yerine bana yaranmak için ya da sonsuza dek istediklerinin olması için bir şeyler yapan adamı neden tercih edeyim?

    cennetten ne beklediniz bu kadar? her istediklerinizin olduğu, sonsuz mutluluk, bir çoğunuz için sonsuz cinsellik. hayal gücü sıfır. açıkçası size sonsuz mutluluğu da versem ondan sıkılmanız çok kolay. hayal etsene bir cennette olduğunu. her istediğin oluyor. sonsuz bir tatmin içindesin. amacın yok, zaten ulaşmışsın. bu yüzyıl sürdü hatta binyıl. sonra ne yapmayı planlıyorsun? amaçsızca var olacaksın. sıkılacaksın belki. hayal gücü olmayanları cennete koysam da sonları bu olacak. onu da cehenneme çevirecekler.

    cennetten beklentileri yükselttiğiniz gibi cehennemden olan korkularınızı da azalttınız. üstüne düşünseydiniz davranışlarınız daha farklı olurdu. korku çoğunlukla ödülden daha bir motivasyondur. bulunduğunuz yeri yeterli bulabilir ve daha iyisi için çabalamaya üşenebilirsiniz ancak daha kötüye gitmeyi hiç istemezsiniz. sonsuz bir ateşten bahsediliyor tema olarak. bazı dinlerde de sonsuz bir soğuk. yer gök buzla kaplı. sonsuzluk olayını kavrayamıyorsunuz bu çok normal ancak süre bazında da düşünmeye eriniyorsunuz. çocukken elini yaktın mesela. o acıyı düşün. sadece 1 saat boyunca yaşadığını düşün. o 1 saat nasıl geçerdi? biteceğini bilsen bile nasıl geçerdi? ya bitmeyeceğini bilsen? hiç umudun olmasa durumun düzeleceğine dair? şeytan seni kandırırken cehenneme gideceğini söyledi ama sen bile bunu sorgulamadın. hiç biriniz yapmadınız. ben bu cezanın yeterince kötü olacağını düşünüyorum ama şeytanın verdiği fikir de gayet güzel. cehenneme haksız gittiğine inanmanız. korkunç bir acı, umutsuzluk ve çaresizlik duygusuna, haksızlığa uğradığınız için duyduğunuz öfke. bunca öfkeye rağmen hiç bir şey yapamamanız ve çaresizliğinizin daha da artması. bunu da düşünmediniz.
    senin zamanın doldu. her şeyi kendi kendine bulmanı beklemiyordum ama elinden geleni yaptın. ve bunu takdir ediyorum. mükafatlandırılacaksın ancak cennet beklediğin gibi bir yer değil. daha doğrusu cennet bir yer değil. sadece hayal dünyanız. bundan sonra hayal dünyanın içinde yaşayacaksın. merak etme aklına kötü şeyler gelmeyecek. ama iyi şeylerden sıkılmamak için dünyada yaptığını yap. neyi denemedim diye sorgula. hayal et. düşün.....

    bu ve önceki entrydeki fikirler şahsıma aittir. kimsenin inancına saygısızlık etmek gibi bir niyetim yok. tanrı olsam böyle yapardım diye hayal ettim ve benim aklıma geldiyse o da böyle yapardı gibi geldi. bu da benim inancım.
    1 ...