Güzeller güzeli adam yakıştırmaları bana pek yumuşakça yani kadınlığa meyletmiş oğlanca gelirdi. Zira bu erkek adamı, güzel adamı görünceye kadar. Kendisi kadar güzel olmayan getirdiği habere mi yansaydım, yoksa o an kendisini yok etmek bana farz olan kızımı tüketeceğime mi?
Biz küçük kasabada yaşarız anam babam. Burada töreler konuşur, namus konuşur. Ben de evimin eri olarak hamımın ve kızlarımının namusundan sorumluyum zahir. Ne için yaşıyoruz be kardeşim? Elbet ya, elbet onun için; "namus" için. iki dudak arasından çıkacak kadar kısa ömürlü, beyinlerde ölünceye yer edecek kadar uzun ömürlü ve yiyip bitirici, tüketici...
Karşımda duran adamı tanıtmalıydım evvela, haklısınız. Haberin üzüntüsünden ne yapacağımı şaşırdım. Kızım Aliye'nin nişanlısı. Yakında düğünleri vardı. Vardı diyorum, artık yok. Kızım kirletmiş kendisini. Hem de sevdiği adamla. Hangisine yanayım şimdi? Kızımın kirlendiğine mi? Kızımın bir başkasını sevdiğine mi? Bakmayın, kırsal yerler için ben hayli ileri düşünceliyim. Gördünüz işte siz de; kızım için üzülüyorum. Namusumu sonra düşünüyorum.
Ama bırakmazlar bizi rahat anam babam. illa da isterler namus temizlensin.
Efendim? Kızımın sevdiği adamla evlendirelim, olsun bitsin mi? Haydi canım, haydi, git işine gücüne... Sokma akıl verme bana sokuşturmalarınla!.. Adam erkek gibi erkek olsa kirletir miydi kızımı? Haydi bir cahillik yaptılar, peki ya tadına vardıktan sonra bırtakır gider miydi benim kınalı kuzumu?
içime ateş düştü a dostlar! Yerde baygın uzanan kızım. Melek yüzlüm. Dünün çocuğu, bugünün genç kızı, az öncenin zavallı kadını. - " namusu temizle ağa! iffetimi kurtar" diyor beriki yağız delikanlı. Haklı kardeşim. Haklı... Bizim buraların yasası, tasası bu.
Ahh içim, ahh kalbim. Ne diyem ben şimdi sana ahh beynim? Ahh fikirlerim! Ahh inançlarım!